Testosteron hormonu 30'lu yaşlardan itibaren düşmeye başlar. Özellikle vücut yağı yüksek, bel çevresi kalın erkeklerde ve yüksek stresi olanlarda bu düşüş hızlanır. Zamanla artan cinsel isteksizlik görülebilir. Sabah sertleşmelerinin kalitesi azalabilir, zihinsel uyarılma düşebilir. Böyle bir kontrolde erkeklik hormonlarınız yanı sıra cinsel bölge damar ve nörolojik sisteminiz, prostat sağlığınız dahi bakılabilir.
Cinsel bölge damarlarında hafif yaşlanma belirtileri oluşabilir. Diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara bu yaşlanmayı hızlandırır. Sonuçta ilerleyen dönemde sertleşmeyi sağlamada veya sürdürmede güçlük başlar. Aynı şekilde cinsel bölgede nörolojik sistemde de ileti hızı düşüş gösterir.
Dokunmatik uyarılara daha zor yanıt alınmaya başlar. Yoğun alkol tüketen erkeklerde ve şeker hastalarında bu etki daha çok görülür. İki sertleşme arasında geçen süre yavaş yavaş uzamaya başlar. Yani aynı gece üst üste performans göstermek zorlaşabilir. Bu durum erken boşalmadan dolayı ikinci sertleşmeyi sağlamak isteyen erkekleri zorlar.
İdrar yolu sıkıntıları, boşalma sorunları ve cinsel ağrı görülebilir. Performans endişesi ve başarısızlık korkusu yükselir. Bu nedenle bitkisel haplara veya sertleşme ilaçlarına psikolojik-fiziksel bağımlılık gelişebilir. Cinsellik için risk teşkil eden metabolik parametreler de değerlendirilir. 35-40 yaşındaki bir erkeğin önünde cinsel olarak aktif kalabileceği uzun yıllar var. Hatta şekli, süresi ve yapılan davranışlar değişse de cinsel hayat 100 yaşına kadar bile devam edebilir. Burada önemli olan vücudunuzdaki fizyolojik değişimleri bilmeniz, doğru yaşam alışkanlıkları ve gerektiğinde hekim kontrolünde medikal tedavilerle cinsel fonksiyonlarınızı desteklemenizdir.
