Diyet yapmaya başlamadan önce mutlaka genel tetkiklerle vücuttaki parametrelerin kontrol ettirilmesini vurgulayan Prof. Dr. Ateşal, “Kardiyoloji kontrolü diyet öncesinde elzemdir. Kan yağları başta olmak üzere tiroid, kalsiyum, sodyum, potasyum ve magnezyum değerleri kontrol ettirilmelidir. Bu değerlerde bir sorun varsa diyetin daha dikkatli yapılması gerekir. Kontrolsüz kilo vermek bazı hastalıkları tetikler. Diyet öncesi mutlaka EKG, EKO ve Efor testlerinden geçilmelidir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ateşal, “Kilo verirken ayda 3-5 kiloyu geçilmemelidir. Sadece proteinden zengin ya da sadece yağdan zengin tek tip beslenme modelleri vücut için toksiktir. Tek tip beslenerek kilo vermek kalbi tehlikeye sokmaktadır. En doğrusu alınan kalori ve harcanan kalorinin dengelenmesi, bir miktar protein bir miktar karbonhidrat ve bir miktar yağdan oluşan öğünlerin planlanması doğru olur. Kalp için en yararlı beslenme biçimi Akdeniz diyetidir. Esasında güneş battıktan sonra gıda alımını sonlandırmak kalp için faydalı olabilmektedir. Kızarmış, işlenmiş besinlerden uzak durmak; lifli besinlere yönelmek hem kilo verdirir hem kalp sağlığını korur. Bunun yanında öğün de atlanmamalıdır. Öğün atlamak da metabolizmayı olumsuz etkiler. Hedef uzun vadede kilo vermek, beslenme alışkanlıklarında kalıcı değişiklikler yapmak, egzersizi sürekli kılmak olmalıdır. Sebze, meyve, kuru baklagil, balık ve zeytinyağının tüketildiği dengeli bir beslenme şekli kalp için de olumlu etkiler oluşturacaktır” dedi.