Kan şekerinin çok hızlı bir biçimde yükselip düşmesine neden olan glukoz-fruktoz şurubu, şekerin en zararlı formudur. Glukoz-fruktoz şurubu içeren gıdalar açlığı bastırmak için tüketildiklerinde kan şekerini hızlıca yükselterek geçici bir tokluk hissi sağlasa da kısa bir süre sonra insülin hormonu artan kan şekerini düşürmek için hızlıca devreye gireceğinden daha şiddetli bir acıkmaya sebep olurlar. Böyle bir etki obezite, insülin direnci, diyabet, karaciğer yağlanması ve kalp-damar hastalıklarına kadar birçok hastalığa davetiye çıkarıyor."
Araştırmalara göre glukoz-fruktoz şurubu, kanserli hücreleri daha etkin besliyor.
Nişasta bazlı şekerin sağlık açısından birçok zararı olduğunu vurgulayan Bölek, şöyle devam etti:
"Yapılan bir çalışma fruktozun kalp kası hücrelerinin büyümesinde rolü olan KHK-C enzimini aktif hale getirdiğini dolayısıyla kalp yetersizliğine yol açabileceğini ortaya koydu. Ayrıca fruktoz beyindeki besinlerle ilişkili sinirleri güçlü bir şekilde uyararak bağımlılık yapıyor. Daha ucuz olduğu ve daha az miktarda kullanılarak istenilen tadın elde edilmesine olanak sağlayan glukoz-fruktoz şurubu genellikle çocukların tükettiği gıdalarda kullanılıyor. Bu nedenle paketli gıdaların içindekiler bölümü dikkatlice okunarak bu tür gıdaların çocuklar tarafından tüketilmesi mümkün olduğunca engellenmeli."
Birçok ülkenin nişasta bazlı şeker oranını sıfıra çektiğini anımsatan Bölek, ülkemizde de sıfıra çekilmesinin sağlık açısından önemli olduğunu vurguladı.