20.04.2021 - 11:50 | Son Güncellenme:
Midede yanma, ağza acı su gelmesi, ağız kokusu gibi yakınmaları olan reflülü ve haftada iki kez dışkılama alışkanlığı olan kabız kişilerde; yeme düzeninin değişmesi, öğün miktarının ve içeriğinin farklılık göstermesi ve yemek uyku arasındaki geçen zaman değişimi nedeniyle ramazanın daha sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için bazı ek tedbirler alınması gerekmektedir.
Gün içerisinde sıvı alımı yapılamayacağından oruçlu olunmayan süre zarfında gerek su alarak gerekse de besinlerle sıvı ihtiyacını karşılamak gerekmektedir. İftarda çorbanın olması hem doygunluk süresi açısından hem de su dışında sıvı alımının karşılanması açısından önemlidir.
Sıvı alımını iftardan sahura yaymak akıllıca bir davranış olur. Sıvı ihtiyacı kişiden kişiye değişebileceğinden fiziki aktiviteye dikkat ederek sıvı alımını planlamak gerekir. Mesela, terlememize sebep olan iş aktivitemiz veya sıcak olan bir ortam söz konusu ise fazladan kabaca 3-4 bardak kadar sıvı almakta fayda vardır.
Sıvı-elektrolit ihtiyacını karşılayabilmek için; suyun yanı sıra, çay, soda, şerbet, ayran, komposto ve mevsim meyvelerinden tüketilebilir. Bu şekilde sıvı açığı ve gün içerisinde tüketilmiş olan enerji açığı yerine rahat bir şekilde konulabilir. Sıvı alımının yeterince yapılması, kabız olan kişilerde çok önemlidir. Çünkü sağlıklı bir birey bile yeterince sıvı alınamadığı takdirde kolayca kabız olabilir.
Günlük iş hayatında olanların sahurdan hemen sonra uyuması reflü belirtilerinin artmasına sebep olabiliyor. Bu açıdan öğün oranının ve kalori miktarının üçte ikisinin iftar saati içerisinde 15-20 dakikaya değil de, birkaç saatlik zamana yayılması sahurda daha az miktarda tüketim yapmanızı sağlayarak reflü semptomlarının azalmasını yardımcı olabilir.
Özellikle tokluk hissinin sağlanabilmesi,gün içerisindeki şeker düzeninin sağlanması açısından kabızlıkla ilgili şikâyeti olanların iftar ve sahurda su ile birlikte 5’er grampysyllium (karnıyarık otu) alması faydalı olur. Karnıyarık otu aynı zamanda fonksiyonel ishali olan kişilerde de olumlu etki gösterebilmektedir.
Hem iftarda hem de sahurda kayısılı, kuru üzümlü bir kase komposto tüketmenin gerek kan şekerinin düzenlenmesinde gerekse yeterince sıvı alınmasının sağlanmasına katkı sağlayacağı bilinmektedir. Özellikle yumurta hem zengin bir protein kaynağı hem de tokluk hissi oluşturduğundan sahurda tercih edilebilir. Özellikle kabızlığı olanlar, bir çay kaşığı kadar keten tohumunu yoğurt veya salata ile karıştırarak keten tohumundan istifade edebilirler.
Taze sebze, meyve, zeytinyağı, balık gibi geleneksel Akdeniz mutfağındaki yiyecekler ramazan boyunca temel besin kaynağı olarak alınmalıdır. Akdeniz mutfağı, gerek kabızlık gerekse reflü yakınmaları açısından olumlu yönde etki edebilir.
Ancak yiyeceklerdeki yağ oranlarının fazla tutulması veya bolca baharat tüketilmesi, mide boşalımını ve mide yemek borusu arasındaki kasın gevşemesine yol açarak reflü belirtilerinin kolaylıkla açığa çıkmasına yol açar. Hem kalori miktarının azaltılması hem de reflü belirtilerinin önüne geçilmesi için kızartma ve bol yağlı gıdalardan uzak durmak yerinde olacaktır.
Gıdaların pişiriminde seçilecek yöntemler hem kalori miktarının hem de yakınmaların azalmasını sağlamada önemli bir seçenektir. Doğrudan fırında veya haşlama olarak pişirme tercih edilebilir.