Uzun süre aç kalan mideye bir anda fazla yemek yüklenmenin hazımsızlığa sebebiyet verdiğini vurgulayan Dyt. Nimet Kültekin, bu durumun önlenmesi için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle paylaştı:
-İftar su ile açılmalı, eğer kişi iftarını hurma veya zeytin ile açmak istiyorsa da 1 küçük hurma veya zeytin sonrasında çorbayla devam etmek gerekir.
-10-15 dakika ara verip mideyi biraz dinlendirdikten sonra, mideye yüklenmeden yemekleri iyice çiğneyerek devam edilmelidir.
-Kızartmalar, kavurmalar, yağlı besinler, aşırı baharatlı ve tuzlu besinler, tatlılar kişinin mide problemi yaşamasına ve kilo alımına yol açabilir. Bu yüzden bu gıdalardan olabildiğince uzak durmak veya porsiyon kontrolü dâhilinde tüketmek gerekir.
-İftar ile sahur arasına eklenecek ara öğün yavaşlamış metabolizmaya destek olacaktır. 1 -2 porsiyon meyve ile beraber bir bardak süt veya yoğurt hem gerekli besin ögesi alımını hem de metabolizmayı destekler.
-Gün içinde susuz kalan vücudu toparlayabilmek için iftar ile sahur arasında en az 2-2.5 litre su içilmelidir.
-2 su bardağı su
-1 küçük hurma
-1 kâse çorba
-10 dakika ara
-3-4 köfte kadar et/tavuk/balık
-3-4 yemek kaşığı sebze yemeği
-2 kaşık yoğurt veya 1 bardak ayran
-Az yağlı salata
-1-2 dilim tam tahıllı ekmek veya 1-2 dilim pide (25-50 gr)
Dyt. Nimet Kültekin, bazı bireylerin oruç tutmadan önce doktora danışması gerektiğini belirterek şu gruplara dikkat çekti:
-Hamileler ve emziren anneler
-Diyabet hastaları
-65 yaş üstü bireyler
-Kronik ilaç kullananlar
-Gelişme çağındaki çocuklar
-Diyaliz hastaları
-Sindirim sistemi problemi olanlar
Dyt. Nimet Kültekin, “Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilirse hem sağlıklı bir oruç tutulabilir hem de kilo kontrolü sağlanabilir. Bireysel beslenme planı için bir uzmandan destek alınması önerilir” diyerek Ramazan’da sağlıklı beslenmenin önemini vurguladı.