07.10.2020 - 14:21 | Son Güncellenme:
Halk arasında tiroit iltihabı olarak bilinen subakut tiroidi hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, "Bu iltihabı durumu özellikle kış aylarında görülen viral enfeksiyonlar sonrasında izlenir.
Bu hastalarda viral enfeksiyondan genellikle 15-20 gün sonra boyun bölgesinde ağrı başlar. Son dönemde de muhtemelen covid-19 ile ilişkili subakut tiroidit vakalarında ciddi bir artış söz konusudur" dedi.
Son dönemde covid-19 ilişkili pandemiye bağlı olarak sıklığı giderek artan ancak pek de farkında olunmayan subakut tiroiditin gözden kaçırılmaması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. İlhan, şöyle devam etti: "Subakut tiroidit, tiroit bezinin iltihaplanmasıdır. Bu iltihap durumu özellikle kış aylarında adenovirus, kızamık, kabakulak, enterovirüs gibi çeşitli viral enfeksiyonlar sonrasında izlenir.
Buradaki problem virüsün kendisinden kaynaklanmaz yani virüsün kendisi tiroid bezine zarar vermez. Ancak virüsün uyardığı bağışıklık sistemi hücreleri tiroide karşı dengesiz bir reaksiyon ve iltihaplanma başlatır. Son dönemde de muhtemelen covid-19 ile ilişkili subakut tiroidit vakalarında ciddi bir artış söz konusudur"
Doç. Dr. İlhan, bu hastalarda viral enfeksiyondan genellikle 15-20 gün sonra boyun bölgesinde ağrı başladığını ifade ederek şu uyarılarda bulundu:
"Bu ağrı bazı hastalarda yutkunurken hafif bir rahatsızlık olarak tarif edilirken, bazı hastalarda ağlatacak kadar şiddetli olabilir. Ağrı boyun üst kısmına, kulaklara, çeneye ve dişlere doğru yayılım gösterebilir. Hasta sıklıkla tiroid bölgesine dokunulmasını istemez. Bu ağrıya hafif ateş, halsizlik eşlik edebilir.
İltihaplanmaya bağlı tiroid hücrelerindeki kana karışır ve değişik derecelerde tiroid hormon fazlalığı belirtilerine (çarpıntı, ellerde titreme, kilo kaybı, sinirlilik, adet düzensizliği, ısıya tahammülsüzlük, ishal) sebep olabilir. Ağrı ve diğer belirtilerin süresi çok değişkendir. Kimi hastalarda 4-6 hafta içinde düzelme görülürken, bazı hastalarda nüksler görülebilir ve aylarca uzayabilir"
Subakut tiroidit tanısı için kanda tiroit hormonlarının seviyesi ve iltihap belirteçlerinin yeterli olduğunu belirten Doç. Dr. İlhan, şu bilgileri verdi:
"Ancak bazı durumlarda diğer zehirli guatr sebeplerinden ayırmak için tiroit sintigrafisi gerekebilir. Tiroit ultrason sıklıkla klasik tiroit iltihaplanma belirtilerini gösterir. Ancak ultrasondaki tiroit iltihaplanma alanları bazen tiroit kanserleri ile karıştırılıp hastaya gereksiz biyopsi (tiroitten parça alma) uygulanabilir.
Bu yüzden hastanın tecrübeli bir hekim tarafından değerlendirilmesi önem taşır. Subakut tiroiditin hastanın belirtilerinin şiddetine göre değişkenlik gösterir. Bazı hastalar sadece anti-inflamatuar dediğimiz iltihap azaltıcı ilaçlar ile tedavi edilirken bazıları için kısa ve düşük dozda kortizon tedavisi gerekebilir.
Bazı hastalar iltihap geriledikten sonra tiroit tembelliğine (hipotiroidi) girebilir ve tiroit hormon takviyesine ihtiyaç duyabilirler. Bu yüzden ağrı ve iltihap geriledikten sonra da takipleri önem taşır"