Dr. Öztaş, makine kullanılmadan pet şişelerde satılan içeceklerdeki riskler için de “Dizanteri ve pek çok bakteri, glikozlu gıdalarda oluşabiliyor. Merdiven altı üretimden kaçınmak gerekir. Kapağı makine değil elle kapatılmışsa o ürünü tercih etmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Özellikle hamileler dikkat etsin”
Sağlıksız koşullarda üretilmiş katı ve sıvıların hamileler üzerindeki etkisine de vurgu yapan Uzm. Dr. Öztaş, “Üründen etkilenecek anne, besin zehirlenmesi geçirirse sıvı kaybı olacağı için çocuğun da ihtiyacı olan sıvıyı azaltarak dolaylı yoldan olumsuz etkiler” dedi.
Gıda terörünün özellikle süt ve süt ürünlerinde görülebildiğini de kaydeden Dr. Öztaş, şunları söyledi:
"Peynirle ilgili brusella ve salmonella hastalığı riski var. Hayvandan insana geçen tüberkülozlar var. Hayvanların süt bezi kenarlarından tüberküloz geçebilir. Salmonella, tifo hastalığına yol açabilir. Burada en çok korktuğumuz şey, bruselladır. Şiddetlidir ve gizli enfeksiyona yol açar
Hayvanların süt bezi kenarları iyi temizlenmiş olmalı. Daha çok pastörize, kaynatılmış süt ve süt ürünlerini güvence altına alabiliriz. Bir diğer tehlike de salça ile ilgili Salça zehirlenmesi öldürebilir. Özellikle clostridium dediğimiz familya, çok zehirli ajan içerir. Buzdolabında saklanmış ancak küflenmiş ürünlerde mantar toksinlerine bağlı zehirlenmeler görülebilir”
