Bu malzemelerle kulak kirinin temizlendiği zannedilirken aslında kirin kulak kanalı içine itilerek daha da birikmesine yol açar. Ayrıca dış kulak yoluna veya kulak zarına zarar verme ihtimali de vardır. Islak olan kulağı temiz bir havlu veya peçete ile kanal içerisine girmeyi zorlamadan nazikçe kurulamak yeterli” diye açıklamada bulundu.
Kulak kirinin dış kulak kanalını büyük oranda kapattığı hastalarda kulağa su girmesi, kirin birden şişmesine ve arkasında bir miktar sıvı hapsolmasına yol açabileceğini ifade eden Bınar, “Bu durum işitme kaybının ve tıkanıklık hissinin daha da artmasına yol açtığı gibi enfeksiyon gelişmesi için de bir zemin oluşturur. Kulak kiri kulakta tıkanıklık, işitme azlığı, su kaşmış hissi, ağrı, uğultu gibi şikayetlere yol açabilir. Bu durumlarda temizlenmesi önerilir.
Kulak kirinin temizlenmesinde kulak burun boğaz hekimi hava ile çekme, tutucu ve sürükleyici bazı aletlerle kiri çıkarma, yumuşatıcı bazı damlalar veya ılık su kullanarak temizleme gibi yöntemlerden uygun olanı seçecektir” dedi.
Op. Dr. Murat Bınar sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bazen, dış kulak yoluna sıkıca yerleşmiş ve temizlenmesi sırasında ağrı oluşturabilecek kulak kiri varlığında, kullanılmasında doktor tarafından sakınca görülmediğinde yumuşatıcı damlaların birkaç gün kullanılması gerekebilir. Kulak zarında delinme veya enfeksiyon varlığında bu tarz damlaların kullanılması önerilmemektedir.
Halk arasında sıklıkla inanıldığı gibi doktor tarafından kulağın temizlenmesi tekrar kulak kiri oluşumu için bir neden değildir. Bir kişide kulak kirinin bir defa yoğun bir şekilde oluşması, o kişide kulak kirinin tekrarlama eğiliminde olacağının bir göstergesidir.”