Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler kendilerini algılamak konusunda oldukça kararsızdır. Sürekli bir gelgit yaşarlar. Nasıl biri oldukları ve nasıl göründükleriyle ilgili fikirleri sürekli değişir. Kendisini güzel, başarılı biri gibi hissederken birden değişkenlik göstererek kendisini çok önemsiz biri olarak algılayabilir. Üstelik sadece kendilerini değil başkalarının algılamalarına da yansır. Çok değer verdiği bir kişi, bazı durumlarda ona hiçbir şey ifade etmeyebilir. Bu durum yalnız kalma korkusunu besler. Yalnızlığa tahammülleri yoktur ve hayatlarındaki insanları kaybetmemek için elinden geleni yaparlar. Aynı karşılığı görmediklerinde ise o çok sevdikleri kişi nefret ettikleri kişiye dönüşür.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler, depresyona karşı meyillidir. Çünkü hangi duyguyu ne zaman yaşayacaklarını bilemedikleri gibi tüm duyguları en uçta hissederler. Duygularındaki iniş ve çıkışlar yanlış şeyler yapmasına yol açabilir. Çok büyük tepkiler verdikleri olaylar karşısında sonradan pişmanlık duyarlar. Bu durumu düzeltemeyeceklerini düşündükleri için sığındıkları liman depresyon olur. Çevrelerine karşı duydukları öfke bir anda kendilerine döner ve ağır bir depresyon yaşayabilirler.
Borderline kişilik bozukluğu için son zamanlarda psikoterapi yöntemi uygulanıyor. Psikoterapi bireysel veya grup bazlı olabilir, oturumlar birkaç ay sürebilir ya da özellikle kişilik bozuklukları için ise birkaç yıl sürebilir. Ancak hastanın tedaviyi hatta terapisti reddetme riski vardır. Yani bu süreç zorlu ve sabır gerektiren bir döneme dönüşebilir.