Glukagon hormonu, yumurta akı, peynir, yağsız et, tavuk ve balık gibi diyette tüketilen proteinlere cevap olarak salınır. Glukagon yağ hücrelerini kana yağ salması, böylece yağ kullanımını arttırması için uyarır. Başka bir deyişle, daha fazla protein tükettiğinizde daha fazla yağ yakılır ve daha fazla kilo verilir.
Ekmekler, makarnalar, kurabiyeler ve kekler gibi rafine tahıllar insülin hormonunun aşırı salgılanmasına neden olur. İnsülin, glukagonun tam tersi bir etkiye sahiptir. Rafine beyaz şeker ve / veya beyaz un gibi yanlış türde karbonhidratlar tüketildiğinde, vücudumuz şekerle baş etmek için aşırı insülin salgılar. Kısacası, “aşırı insülin = aşırı yağ” demektir.
Meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar (siyez buğdayı, karakılçık ekmeği) ve kurubaklagiller glisemik indeksi düşük besinlerdir. Kan şekerini bir anda yükseltmez ve insülin direncine neden olmazlar. Araştırmalar, tam tahılların fazla kilo alımı, tip 2 diyabet, kolon kanseri ve kabızlığın önlenmesinde yararlı olduğunu çok açık bir şekilde göstermektedir.
Sabah kahvaltıdan önce bir fincan yeşil çay içmek güne uyanık başlamanıza yardımcı olacaktır. Yeşil çay, kanser ve kalp hastalığı gibi hastalıklarla savaşmaya yardımcı olmanın yanı sıra kilo vermeye de yardımcı olur ve sağlık açısından birçok yararı vardır. Çalışmalar, yeşil çaydaki antioksidanlar olan kateşinlerin yağ yakımını arttırmaya da destek olduğunu gösteriyor.Araştırmalar ayrıca yeşil çayın, nişastaların emilmesine izin veren enzimleri inhibe ederek kan şekerlerini azaltabileceğini ve bağırsaktan yağ emilimini azaltabileceğini ortaya koyuyor. Bunun için günde üç - dört fincan, mümkünse taze yapraklardan demlenmiş yeşil çay içmelisiniz.