"İlk muayenenin ardından normal sonuçlar elde edildiyse mutlaka işitme testi yaparız. İşitme testinde hastalara düşük ve yüksek frekanslarda sesler verilir. Kulak temizlenip birkaç gün takip edilir. Çınlama geçmiyorsa o zaman ileri tetkikler yapılmaya başlanır. Orta kulakta sıvı birikmesi, kulak zarlarındaki çökmeler çınlamayı tetikleyebilir. Orta kulak kireçlemesi hem işitme kaybı hem de çınlama yapabilir. İşitme kaybı olan hastalara işitme cihazı önerilir. Çınlamanın seyrine göre nörolojik muayene, odyolojik değerlendirme gerekebilir. Radyolojik görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar tetkikleri de tanı koymada yardımcıdır."
Çınlamanın sebebi ortaya konduktan sonra kişiye özel bir tedavi uygulanacağını söyleyen Prof.Dr. Ünal Bayiz, "Yüksek sesli müziğe maruz kalmaktan korunma, kan basıncının kontrolü, tuzlu yiyeceklerden, kahve, kola ve sigaradan uzak durma, egzersiz yapma gibi tavsiyeler 'Kulak çınlamasına ne iyi gelir?' sorusuna verilebilecek en iyi cevaptır. Kulak çınlamasının tedavi yöntemleri, çınlamanın sebebine göre şekilleneceğinden tedavi seçenekleri oldukça geniş bir yelpazede yer alır" ifadelerini kullandı.
Prof.Dr. Ünal Bayiz, son olarak kulak çınlamasının altında yatabilecek nedenleri şu sözlerle sıraladı:
"Kulakta kir ve tıkanıklık, işitme kaybı, enfeksiyon, orta veya iç kulakta kireçlenme, tümörler, işitme iletim yollarındaki bozukluklar, kulak damarlarındaki yapı bozuklukları, kulak içi tansiyonu, boyunda kas hastalıkları veya boyun fıtıkları, baş ve boyun bölgesinde yaşanan travmalar, beyinde meydana gelen kanama, kırık, kulak basıncındaki bozulma, çene eklemindeki sorunlar, metabolik hastalıklar, anemi, menopoz dönemi, hormon değişiklikleri, çinko, B12, B1 vitamini eksiklikleri, böbrek fonksiyonlarında bozulmalar, sodyum, potasyum değerlerinin ve elektrolit dengelerinin değişmesi, damarlarda yağlanma ve kolesterol yüksekliği, ritim bozukluğu, kalp yetmezliği, kalp büyümesi."