Ayrıca hastaların akciğerlerindeki hasar dolayısıyla kanda azalan oksijen miktarı da kalp krizini tetikleyebiliyor.
Kalp krizine yol açan başka bir durum ise kalp kasını besleyen mikro dolaşımda pıhtılaşma ile tıkanmaların ortaya çıkmasıdır.
Kalpte görülen sorunların ikinci sırasında ritim bozuklukları geliyor. Koronavirüs hastalarında iyi veya kötü huylu ritim bozuklukları ile sık karşılaşılıyor. Her 5 Kovid-19 hastasından 4’ünde ritim bozuklukları görülebiliyor.
Bu bozukluklar kalpte elektrik iletimini sağlayan yolların iltihabına bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Hatta başka hiçbir belirtiye sahip olmayan bazı hastalarda çarpıntı hissi, ilk ve tek şikayet olabiliyor.
Kovid-19’a yakalanan hastalarda kalp kası iltihabı görülmesi de sık rastlanan bir durum olabiliyor.
Hastaların bir kısmında bu iltihap zamanla çözülürken bazılarında iyileşme uzun sürebiliyor. İyileşme sonrasında bile kalpte standart görüntüleme yöntemleri ile görülemeyen yara izleri kalabiliyor.
Hastaların bir kısmında kalbi çevreleyen zarlarda iltihap ve sıvı birikimi izlenebiliyor. Bazen hiç belirti yaşanmadığı gibi bazen de iltihabın ve toplanan sıvının ciddiyetine bağlı olarak keskin göğüs ağrısı gibi şikayetler veya nefes darlığında artış da yaşanabiliyor
Kovid-19 tutulumuna bağlı olarak kalp zarı yaprakçıkları arasında biriken sıvı, standart görüntüleme yöntemlerinden ekokardiyografi ile kolaylıkla tanınabiliyor ve çoğunlukla kendini sınırlandırıp zamanla emilerek kaybolabiliyor.
Kovid-19 gibi insan vücudunu tamamen etkileyen hastalıklar kalbin üzerindeki yükü artırıyor. Bu artan yük hastaların bir kısmında büyük sorunlara yol açmazken halihazırda kalp hastalığı olan hastalarda ve / veya Kovid-19 sebepli kalp kası iltihabı gelişen hastalarda ise kalp, işini zorlukla yapabilir hale gelebiliyor.
Kalp yetersizliği olarak tanımlanan bu durumda kalbin pompa gücünün azalıyor. Kalp akciğerlerdeki kanı uzaklaştıramıyor, akciğerlerde biriken sıvı nefes almayı daha da zorlaştırıyor.
Kovid-19 geçiren kalp hastalarında virüsün yol açtığı hasarın tespit edilebilmesi tedavi planlaması açısından büyük önem taşıyor. Kalbin manyetik rezonans (MR) görüntüleme yöntemiyle tetkik edilmesii koronavirüs sebepli ödem ve iltihap gibi durumları görmek, etkilenen kalp fonksiyonlarını ve hasarlı bölgeleri tespit etmek için önemli.
Özellikle önceden kalp hastalığı olanlarda koronavirüs sonrası kalp MR’ının hastalığın yol açtığı sorunların tespitinde altın standart olacağı öngörülüyor.
Özellikle hastalığın bitişinden sonra yoğun egzersiz programlarına dönmeden önce 2-4 hafta kadar istirahat ve kardiyolog muayenesi öneriliyor.
Muayenede kalpte iltihap ya da fonksiyon bozukluğu saptanması durumunda ise istirahat süresinin 4-6 aya kadar uzayabiliyor.
Gebelik, kanser veya romatizmal hastalık gibi özel durumlarda ise hastanın takipli olduğu hekime danışması ve kendisine önerilenlere harfiyen uyması Kovid-19’un uzun dönemdeki etkilerini en aza indirmek adına büyük önem taşıyor.