Tekstil hırsızlığı, yüzeyde küçük bir sorun gibi görünebilir, ancak bir havlunun maliyeti sadece üretim fiyatıyla sınırlı değildir. Yeni ürünlerin temin edilmesi, nakliye masrafları ve envanter yönetimindeki aksaklıklar, bu kayıpların gerçek maliyetini etkiler.
RFID teknolojisi, küçük mikroçipler aracılığıyla eşyaların hareketlerini takip eden bir sistem. Oteller, havlu, bornoz ve çarşaf gibi tekstil ürünlerine bu görünmez çipleri entegre ederek envanterlerini koruyor. RFID çipleri, otelin belirli noktalarına yerleştirilen sensörlerle iletişim kuruyor ve tekstil ürünlerinin yerini anlık olarak tespit ediyor.
Bu çipler, alarm çalmaz veya misafiri doğrudan rahatsız etmiyor. Bunun yerine, hangi ürünün hangi odaya ait olduğunu ve ne zaman kaybolduğunu hassas bir şekilde bilgisayar sistemine bildirir. RFID çip sayesinde, bir havlu veya bornoz kaybolduğunda, otel bu ürünün bedelini misafirin kayıtlı kredi kartına otomatik olarak yansıtabiliyor. Bu, hem otel personelinin misafirlerle karşı karşıya gelmesini önlüyor hem de kayıpların telafi edilmesini sağlıyor.
RFID çip teknolojisi, oteller için etkili bir çözüm olsa da, bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bazı misafirler, tekstil ürünlerine çip yerleştirilmesini “abartı” veya “mahremiyet ihlali” olarak değerlendirebiliyor. Örneğin, eşyaların takip edilmesi, bazı kişilerde izlendikleri hissine yol açabilir. Ancak, otel sektörü temsilcileri, RFID çiplerinin yalnızca envanter kontrolü için kullanıldığını ve kişisel verilerin gizliliğine zarar vermediğini vurguluyor.