İlk defa ketojenik diyeti öneren Dr. Russel Wilder 1921'de çocuklardaki epilepsi ataklarının tedavisi için bu diyeti kullandı. Yapılan çalışmalar sonunda da araştırmaya katılan çocuk hastaların yüzde 60’ında iyileşme veya atakların seyrinde azalma görüldü. O yıllardan günümüze kadar yapılan çalışmalarda da yine benzer sonuçlar elde edildi. Yani aslında ketojenik diyetin asıl çıkış noktasını çocuk hastalarda epilepsi ataklarını azaltmak oluşturuyor.
Aslında gerçek ketojenik diyette günlük tüketilen yağ artırılırken, ortalama protein ve düşük karbonhidrat tüketiliyor. Vücudun metabolik olayları yaşayabilmesi için yüksek oranda yağ tüketilmesi gerekiyor. Tabi ki bu yağların sağlıklı yağlar olan kavrulmamış fındık, badem veya cevizden ya da zeytin, zeytinyağı, avokado, somon, yumurta gibi besinlerden alınması önem taşıyor. Ancak günümüzde ketojenik diyet düşük karbonhidrat yüksek protein gibi anlaşılıyor.
Ketojenik diyette tüketebileceğiniz besinler: Et, tavuk, balık, yumurta, peynir, domates, salatalık, yeşillikler, ıspanak, brokoli, lahana vb gibi karbonhidratı düşük sebzeler.Ketojenik diyette kaçınılması gereken gıdalar: Şeker ve şeker içeren her türlü gıda, nişastası yüksek olan kök sebzeler (patates, havuç vb), tahıllar (her türlü pirinç, mısır, ekmek vb), meyveler.