Nemli ve sıcak yörelerde iyi saklanmayan yağlı tohumlar, tahıl ürünleri, kurubaklagiller, meyve ve kurutmaları küflenir. Küflerin bir bölümü çeşitli toksinleri üretir. Bu toksinlerin bir bölümü çeşitli toksinleri üretirler.
Et ürünlerine katılan nitrit ve nitratlar sindirim aygıtında nitrosaminlere dönüşebilir. Nitrosaminler kanser yapıcıdırlar. Fazla alınan tuzun da bu tür moleküllerin oluşmasında katkısı olduğu bildirilmiştir. Alkol, sigara, katkı maddesi içeren yiyeceklerin kanserle ilişkisi saptandığı için bu besinler tüketilmemeli veya minimuma indirilmelidir.
A, E, C vitamini ve diğer antioksidanların yetersizliklerinde kanserin daha sık görüldüğü bildirilmektedir. A vitamini vücudun koruyucu dokusu olan epitel dokunun yapımı ve yenilenmesinde rol alır. A vitamini yetersizliğinde bu dokuların yapıları bozulduğunda, yemek borusu, idrar yolları, deri, mide ve akciğerlerde kanser oluşumunu arttığı ileri sürülmüştür.
C vitamini su ve besinlerle alınan nitrit ve nitratların kanser yapıcı nitsosaminlere dönüşmesini önler ve dolayısıyla kanser oluşum riskini azaltır. C vitamini içeren besinlere örnek; kırmızı-yeşil biber, kivi, portakal, çilek, karnabahar-brokoli, maydanoz, limon verilebilir.
E vitamini antioksidan özelliğinden dolayı kanser oluşum riskini azaltır. Çinko, kalsiyum, selenyum gibi minerallerinde kanserde koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir.