Türkiye’de 4 milyon NASH hastası bulunduğu ve 150 bin kişide de şu an NASH’e bağlı siroz gelişmiş olduğunun tahmin ediliyor. Prof.Dr.Yusuf Yılmaz, NASH teşhisinin nasıl konulduğuyla ilgili şunları söyledi:
"Yağlı karaciğer hastalığı genellikle başka bir nedenden dolayı yapılmış karaciğer kan testlerinde yükselme (AST ve ALT) veya ultrasonda karaciğer yağlanması saptanmasıyla karşımıza çıkar. Karaciğer testlerinde yüksekliği yol açabilecek diğer karaciğer hastalıklarının olmadığını göstermek için doktorunuz alkol kullanıp kullanmadığınızı, mevcut hastalıklarınızı, ilaçlarınızı, ailede karaciğer hastalığı olup olmadığını soracak, ek kan testleri isteyecektir. NASH kesin teşhisi ve hangi evrede olduğunun belirlenmesi için veya yapılan testlerinizde bozulmaya yol açabilecek diğer hastalıklarınızın olmadığından emin olmak için karaciğer biyopsisi yapılması gerekebilir. Fibroscan ile karaciğer fibrozis evresi ve aynı zamanda yağlanma miktarı ölçülerek gerekirse biyopsi yapılabilir. Karaciğer biyopsisi iğne ile karaciğerden çok küçük bir doku (karaciğerin 50 binde 1’i) alma işlemidir. Bu doku başka bir doktor tarafından mikroskop ile incelenip NASH hastalığınızın olup olmadığı, ayrıca eşlik eden fibrozis denen nedbe dokusunun evresi söylenir."
Prof.Dr.Yusuf Yılmaz, NASH tedavisiyle ilgili şu tavsiyede bulundu: “Kilo kaybı ve fiziksel aktivite şu ana kadar etkisi kanıtlanmış en iyi tedavi yöntemleridir. Ancak kilo kaybı kademeli ve yavaşça olmalıdır çünkü daha hızlı kilo kaybı da yağlanmaya yol açabilir. Bu değerlerin çok üzerinde danışanına kilo verdirmeleriyle sosyal medyada övünen diyetisyenler aksine utanç duymalıdır. NASH’i ortadan kaldırabilmek için 1 yıllık süre içinde vücut ağırlığının en az yüzde 7’si kadar, fibrozisin ortadan kaldırılabilmesi için en az yüzde 10’u kadar kilo verilmeli. Örneğin 100 kg olan bir hasta NASH’i düzeltmek için en az 7 kilo, NASH’in neden olduğu karaciğer fibrozisini düzeltmek için en az 10 kg vermelidir. Diyetisyen eşliğinde beslenmenizin yaşam tarzı değişikliği şeklinde yeniden düzenlenmesi önerilir. Kilo vermek ve uzun vadede bu çabayı sürdürmek zordur ve hastalar böyle büyük bir değişime karşı kendilerini güçsüz hissedebilirler. 10 hastadan ancak bir tanesi 1 yıllık süre içinde yüzde 10’dan fazla kilo kaybını başarabilir, bu durumda dahi fibroziste yüzde 45 gerileme başarılabilir."