İyot eksikliği, genellikle dağlık alanlarda, bazen de yağmur suları ile topraktaki iyodun kaybedildiği, bol yağış alıp sık sel tehlikesi yaşayan kıyı kesimlerinde yaşayanlarda görülüyor. İyot açısından fakirleşen topraktan elde edilen ürünler ile bu topraklarda beslenen büyükbaş hayvanların sütü de bu element yönünden zayıf oluyor.
Ülkemizde iyot eksikliğinin en sık Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde görüldüğünü belirten Dr. Ozan Kocakaya, Dünya Sağlık Örgütü verileri hakkında da “Sofrada yüzde 90’ın üzerinde iyotlu tuzun yoğun kullanıldığı Amerika kıtasında iyot eksikliği son derece nadir. Ancak iyotlu tuzun sofraların yüzde 52’sinde bulunduğu Avrupa’da iyot eksikliği sıktır. Ülkemizde iyot eksikliği orta derecede görülüyor” diye konuşuyor.
Sofra tuzu seçilirken iyotlu olanların tercih edilmesi gerektiğini belirten Dr. Ozan Kocakaya, “İyot, ışık ve ısı nedeniyle tuzdan kopup buharlaşabilir. Bu nedenle tuz saklanan kapların direkt güneş ışınları ve sıcaktan uzak tutulması gerekiyor” diyor.
Besinlerle alınan iyodun tamamı, sağlıklı bir mide ve bağırsağa sahip kişilerde kolayca emiliyor. Vücuda giren iyodun yüzde 10’unun tiroit bezi tarafından alındığını ve kalanının idrarla atıldığını kaydeden Dr. Ozan Kocakaya, “İyot eksikliği olanlarda tiroit bezi iyodun çoğunu emer, idrarda atılan miktar azalır. Lahana, karnabahar, brokoli gibi bazı besinler çok tüketildiğinde iyodun tiroit bezi içine girmesi engelleniyor. Darı ve soya fasulyesi ise tiroit bezinin iyodu tutmasını önlüyor” diye bilgi veriyor.
İyot eksikliğinin tanısı ise tiroit muayenesi ve tiroit ultrasonu, kanda tiroit hormonlarının düzeyine bakılması ve idrarda atılan iyot miktarının ölçülmesiyle konuluyor. Özellikle hamilelik döneminde yapılan tarama testleri ile tiroit hormon eksikliğine erken tanı konmasının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Ozan Kocakaya, bu sayede yenidoğanlarda iyot eksikliğine bağlı sorunların önlenebileceğini belirtiyor. Dr. Ozan Kocakaya, iyot eksikliği ve bunun yol açtığı hastalıklardan korunmaya yönelik önerilerini şöyle sıralıyor:
Deniz balıkları, süt ve süt ürünleri, tam tahıl tüketilmelidir. Besinleri hazırlarken iyotlu tuz kullanmaya özen gösterilmelidir.
Erişkin kadın ve erkekler günde 150 mikrogram iyot aldıklarından emin olmalıdır. Tuz kullanması sakıncalı olanlar (hipertansiyon, kronik böbrek yetmezliği hastaları, bazı ilaçları kullananlar gibi) iyot desteği almalıdır.
Hamileler, anne olmayı planlayanlar ve emzirenler iyot eksikliği yönünden değerlendirilmek için doktorlarına başvurmalı. Önerilmesi durumunda günlük olarak en az 220 mikrogram iyot içeren vitaminler kullanmalıdır.