21.10.2024 - 14:14 | Son Güncellenme:
Kronik böbrek hastalığı (KBH) ülkemizde ve dünyada sıklığı giderek artan önemli bir halk sağlığı sorunu. Erken saptandığında önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olmasına rağmen hastalık farkındalığı tüm dünyada düşük. Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan bir çalışmada ciddi KBH olan hastalarda bile farkındalık %10’ un altında olarak saptandı. Bu nedenle birçok hastada hastalık ilerlemekte ve diyaliz ya da böbrek nakli gibi tedavilere ihtiyaç gelişiyor.
KBH tanısı üç aydan daha uzun süre devam eden böbrek fonksiyon testlerinde anormallikler olması ile konuluyor. Böbrek fonksiyonlarını ölçmek için kanda kreatinin değeri ölçülür ve çeşitli formüller ile böbrek çalışma değeri hesaplanıyor. Bu çalışma hızı üç ay veya daha uzun süre 60 ml/dk dan düşük ise KBH tanısı konuyor. Yine üç aydan uzun süre devam eden idrar tetkikinde anormallikler, protein kaçağı olması, ultrasonografik veya histopatolojik değişikliklerin saptanması ile de KBH tanısı konuyor. KBH’de erken evrelerden itibaren, başlıca kardiyovasküler nedenlere bağlı olarak ölüm riski artıyor ve hastalık ilerledikçe bu artış daha da belirginleşiyor. Erken dönem tanı konulması hasta sağlığı için çok önemli.
Ülkemizde 2012 de yapılan bir çalışmada her 7 erişkinden birinde KBH olduğu bulundu. Diyabet, hipertansiyon, böbrek taşı olanlar ve ailede böbrek hastalığı öyküsü olanların KBH gelişimi açısından riskli bireylerdir. Özellikle yüksek riskli bireylerin hastalığını önlemek ve erken tanı ve tedavi ile hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak, komplikasyonlarını kontrol altına almak önemli.