10.03.2021 - 12:05 | Son Güncellenme:
Çocuklara sabah kahvaltısı ile öğle yemeği arasına bir ara öğün, öğle yemeği ve akşam yemeği arasına bir ara öğün olmak üzere en az 5 ara öğün şeklinde planlama yapılmalı ve bu ara öğünlerin saati belirlenmelidir. Çocuğun ihtiyacına göre akşam yemeğinden sonra ve öğle ile akşam yemeği arasına bir tane daha ara öğün eklenebilir. Ancak ana öğün ve ara öğün saatleri belirlenerek bu saatler dışında çocukların yemek yemesinin engellenmesi çok önemli.
Sürekli atıştırma davranışı gelişen çocuklarda ise, saatlere uyum sağlayana kadar ana ve ara öğünlü beslenmeye ek olarak aralarda salatalık, marul, havuç gibi su oranı yüksek yiyecekler tercih edilebilir.
1 porsiyon meyve ve 2 tam ceviz, 1 su bardağı kefir ya da 1 dilim ekmek & 1 dilim beyaz peynir ve bol yeşillik, 1 avuç leblebi ve 1 çorba kaşığı kuru üzüm, 3 adet kuru kayısıya ek olarak 6 adet badem, 1 kâse yoğurt ve 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 1 ince dilim evde yapılmış anne kekinin yanında 1 su bardağı süt, 1 adet evde yapılmış anne kurabiyesi, 1 su bardağı süt gibi farklı alternatifler de öğünlerde tüketilebilir.
Ders çalışırken yemek yeme davranışı bir noktada çocuklar için bir alışkanlık haline gelebiliyor. Aslında bu durumda çocuklar derse de odaklanamıyor. Derse yoğunlaştıklarında ne yediklerinin farkında olmuyor. Meyve tabağının ya da kuruyemiş kasesinin bittiğini, tekrar almak için uzandığında fark ediyorlar. Bütün tabağı bilinçsiz bir şekilde aslında aç olduğundan değil, el alışkınlığından dolayı tüketir hale geliyor.
Çocukların su içme alışkanlığı çok zor oluşuyor. Bunu sağlayabilmek için çocuğunuzun çalışma masasında mutlaka su şişesi olmalıdır. Ders aralarında su içmesi sağlanmalıdır. Böylelikle gereksiz yemek yeme alışkanlığından da kurtulması çok daha kolay olacaktır.
Yemek yenilen yer, bir süre sonra alışkanlık haline geliyor. Oturarak, bilinçli bir şekilde yenilen yemekle ayakta gezinerek ya da televizyon karşısında uzanırken yenilen yemeğin doyuruculuğu arasında fark oluyor. Yemek yenilirken televizyon izlenmesi ya da bilgisayar oyunu gibi dikkati yemekten alacak aktiviteler sonrasında çocuklar daha çabuk acıkıyor. Bunun yerine aile ile sohbet ederek, masada yenilen yemek sonrasında daha iyi bir doygunluk hissi oluşuyor.
Çocukların meyve ve sebze tüketmeleri hastalıklara karşı direnç geliştirmelerinde oldukça önemli. Mineraller ve vitaminler bakımından zengin olan sebze ve meyveler bağırsakların düzenli çalışmasına da yardımcı olur. Ayrıca mide hacminin bir kısmını doldurarak doygunluk hissi yaratacağı için kalorili yiyeceklere de daha az yer kalacaktır.
Çocukların erken yaşta sebze ve meyvelerle tanıştırılması yemek seçme alışkanlığının önüne geçmesinde de faydalı olacaktır. Bu sayede daha az yemek seçeceklerdir. Yaşları büyüdükçe yeni tatlara önyargılı yaklaşan çocuklar, bazı sebzelerin tatlarına hiç bakmadan ve bir daha o sebzeleri hiç tüketmeden yaşamlarına devam etmektedirler. Bu nedenle çocuklar erken yaşta tüm sebze ve meyvelerle tanıştırılmalı.