Hamilelikte tehlikeli 7 komplikasyon
12.11.2012 - 16:10 | Son Güncellenme:
Çoğu hamilelik normal seyrinde devam eder. Ancak bazı durumlar bebek ve annenin sağlığını, bazen de hayatını tehdit edebilir. İşte hamilelikte en tehlikeli 7 komplikasyon…
Düşük
Düşük, bebeğin hamileliğin ilk 20 haftasında iken yaşamını yitirmesidir. Hamileliklerin %10-20’lik kısmı düşükle sonuçlanır ve düşüklerin %80’lik kısmı 12 hafta öncesinde yaşanır. İlk 3 aylık dönemde görülen düşüklerin, kromozomal anormallikler sebebiyle meydana geldiğine inanılmaktadır. Bu anormallikler yumurtanın gelişmesini engellemektedir. İlk belirti genellikle kanlı akıntı veya kanamadır. Bu sebeple bu tür bir iz gördüğünüzde en kısa sürede doktorunuzu aramanız önerilmektedir. Doktorunuz düşükten şüphelenirse ultrason ile ne olduğuna bakacak ve muhtemelen bir kan testi yaptırmanızı isteyecektir.
Preeklampsi
Preeklampsi hamilelerin % 5’ini etkileyen karmaşık bir rahatsızlıktır. Gebeliğin 20. haftasından sonra yüksek tansiyonunuz ve idrarınızda protein varsa preeklampsi teşhisi konur. Anne adaylarının büyük çoğunluğu bu rahatsızlığı doğum zamanına yakın bir periyotta ve hafif bir şekilde atlatır. Ağır vakalarda ise hayatı tehlikeye atan sağlık sorunları ve organ hasarları yaşanabilir. Preaklampsi şiddeti yüksek olan veya kötüye giden anne adaylarının erken doğum yapması gerekmektedir.
Amniyon Sıvısı Azlığı
Amniyon kesesi, bebeğin gelişimini sağlayan ve onu koruyan bir sıvı ile doludur. Bu sıvı gereğinden az olduğunda sağlığı tehdit eden sorunlar ortaya çıkabilir. Hamileliklerin %4’ünde kadınlar genellikle son 3 aylık dönemde olmak üzere amniyon sıvısı azlığından muzdariptir. Bu durum söz konusu olduğunda doktorunuz hamileliğinizi yakından izleyecek ve bebeğin gelişimini takip edecektir. Sorun ortaya çıkarsa erken doğum söz konusu olabilir.
Gebelik Şekeri
Tüm hamileler 24-28 hafta arasında rutin glukoz testleri yaptırmalıdır. Gebelik şekerinden diyet ve spor sayesinde kurtulmak mümkündür. Ancak kontrol altına alınmayan diyabet bebek için ciddi sağlık sorunları yaratabilir. Gebelik şekeri olan hamilelerin doğum sonrası hayatlarında tip 2 diyabet riski %25-50 arasındadır. Bu nedenle risk dikkate alınmalı ve kontrol altında tutulmalıdır.
Dış Gebelik
Döllenmiş bir yumurta rahmin dışında yerleştiğinde buna dış gebelik denir. Dış gebeliklerin çoğu fallop tüpünde yaşanır. Erken teşhis her sorunda olduğu gibi çok önemlidir. Çünkü büyüyen embriyo fallop tüpüne hasar verebilir ve iç kanama meydana gelebilir. Dış gebeliği rahme taşıma mümkün olmadığı için hamileliğin sonlandırılması tek çözümdür. Plasenta PreviaPlasenta rahmin içerisinde rahim boynuna yakın bir yerde veya rahim boynunu kaplayacak şekilde duruyorsa plasenta previa söz konusudur. Hamileliğin ilk dönemlerinde pek sorun teşkil etmeyen plasenta previa, doğum yaklaştıkça problem yaratabilir. Kanama ve erken doğuma varan sorunlar yaşanabilir. Plasentanın konumu hamileliğin orta aşamalarında ultrason aracılığıyla kontrol edilir. Bu sorun 200 gebelikte 1 görülen bir durumdur. Plasenta previa sorunu olan hamilelerin sezaryen doğum yapması gerekmektedir.
