“ZAMANINDA YAPILAN TEDAVİLERLE HASTALAR TAMAMEN KAVUŞABİLİR”
“Dolayısıyla hastaların şikayetlerini önemsemeleri ve vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmaları çok önem taşıyor” diye konuşan Op. Dr. Yonga, tanıyla ilgili şunları anlattı: “Hastada kemik tümörünü saptadıktan sonra ilk olarak radyografiden yararlanıyoruz. Radyografi ve klinikle bazı iyi huylu tümörlerde tanı koyabiliyoruz. Fakat kötü ve agresif olan tümörlerde radyografi sonrasında ek görüntülemeler talep edebiliyoruz. MR, Bilgisayarlı Tomografi, PET-CT gibi yöntemler olabiliyor. Kötü huylu olduğu düşünülen tümörlerde ise mutlaka biyopsi alınmalı. Biyopsi alınıp, tanı kesinleştikten sonra tedaviye geçiliyor.”