Uzun süre ayakta kalmanın ve oturmanın ağrıyı tetikleyebildiğini hatırlatan Ağalar, “Fıtık kesesi üzerinde ağrının sürekli hal alması ve deride kırmızılık; fıtığı, içinde bulunan bağırsağın sıkışıp boğduğunun göstergesidir. Bağırsakların fıtık kesesi içinde sıkışması ve beslenmesinin bozulmasıyla ortaya çıkan bağırsak kangreni, hayatı tehdit ettiğinden acil ameliyat gerekebilir” diye konuştu.
Fıtığın zaman içinde kendi kendine iyileşeceğine dair yanlış bir inanışın bulunduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Ağalar, sözlerine şöyle devam etti:
"Ortaya çıkan fıtığın geçmesini beklemek ya da kasık bağı, kemeri gibi destek aparatları kullanmak tedaviye yarar sağlamaz. Bununla birlikte egzersiz ve fizik tedavinin de etkinliği yoktur. Tüm fıtıkların ameliyat olmadan tedavisi mümkün değil. Bu fıtıkları, beklemeden tedavi etmek son derece önemlidir."
Fıtıkların, açık ya da son yıllarda sıkça kullanılmaya başlanan laparoskopik yöntemle tamir edilebildiğini anlatan Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Fatih Ağalar, şu bilgileri verdi:
"Laparoksopik fıtık ameliyatlarında, geleneksel fıtık ameliyatlarındaki gibi karın veya kasıkta büyük cilt kesisi yapmak yerine çok küçük deliklerden içeriye gönderilen kamera ve aletlerin yardımıyla fıtık tamir edilir. Hem açık hem laparoksopik kasık fıtığı onarımlarında nüksü azaltmak için, hastaya herhangi bir zarar vermeyen, ince materyalden oluşan yamalar kullanılır. Laparoksopik ameliyatlarda ağrı az olur, analjezik ihtiyacı azdır. Hastalar daha erken ayağa kalkar ve günlük işlerini yapabilir hale gelir. Laparoskopik kasık fıtığı ameliyatı, prostat, böbrek, safra kesesi sorunları nedeniyle laparoskopik ameliyat olacak hastalarda aynı seansta diğer ameliyatla birlikte rahatlıkla uygulanabilir."