Karbonhidrat, vücudun birinci derecedeki enerji kaynağı olarak biliniyor. Beyin fonksiyonları, kas hareketleri ve pek çok hayati işlev karbonhidratlardan elde edilen glikoz ile çalışıyor. Tamamen kestiğinizde ise yağ depolarını yakmaya başlıyorsunuz.
Vücudumuz gerekli karbonhidratı alamadığı zaman ketozis adı verilen bir duruma geçer. Bu durum bazı bireyler için etkili olabilir, ancak herkes için uygun değildir. Uzun süre devam eden ketozis hali, halsizlik, odaklanma problemleri, kas kaybı ve hormonal problemlere yol açar.
Karbonhidratlar yalnızca enerji kaynağı değildir. Serotonin hormonunun üretimine de katkı sağlarlar. Yani diyet yaparken bu besin grubunu tamamen kesmek, ruh halinizi ve vücudunuzu olumsuz etkileyebilir. Bu durumda dengeli bir şekilde karbonhidrat almaya devam etmelisiniz.
Karbonhidratlar, serotonin seviyelerini yükselterek duygusal tatmin sağlar. Ancak bu tatmini sağlamak için koca bir tabak makarna yemek yerine, sevdiğiniz soslarla hazırlanmış küçük bir porsiyon tercih edebilirsiniz. Bu sayede hem psikolojik olarak doyuma ulaşır hem de fiziksel isteklerinizi desteklemiş olursunuz. Bu noktada 'mindful eating' yani bilinçli yeme pratiği devreye girer.
Karbonhidrat içeren öğünlerinizi protein ve lif kaynaklarıyla dengelemek, kan şekerinizin daha istikrarlı yükselmesine yardımcı olur. Örneğin, makarnanızı sebzeler ve bir protein kaynağı ile birlikte tüketebilirsiniz. Böylece uzun süre tok kalır ve yemek sonrasında yaşanabilecek enerji düşüşlerinin önüne geçersiniz.
Lezzetli yiyecekler, yalnızca fiziksel açlığı değil, psikolojik ihtiyaçları da karşılar. Kendinizi tamamen kısıtlamak, ileride aşırı yeme riskini artırabilir. Araştırmalar, kontrollü porsiyonlarla izin verilen yiyeceklerin sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı oluşturduğunu gösteriyor.
Beyaz makarna yerine tam buğday makarna, patates kızartması yerine fırınlanmış tatlı patates tercih edebilirsiniz. Bu tür seçimler, kan şekerinizi daha dengeli tutarken daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Önemli olan, patates kızartmasının tadını çıkarıp günün diğer öğünlerinde karbonhidrat alımını dengelemektir.
Sevdiğiniz karbonhidratları aile ya da arkadaşlarınızla paylaşarak yemek, bu anları çok daha keyifli hale getirebilir. Bu sayede hem porsiyon kontrolü sağlarken hem de psikolojik olarak doymuş hissedebilirsiniz.
