08.06.2021 - 14:23 | Son Güncellenme:
Hematoloji Uzmanı Prof.Dr. Serdar Bedii Omay, genellikle nedeni bilinmeyen kanser türü olan lenfomanın bazı virüs enfeksiyonları (EBV, HIV, Hepatit C, HTVL-1) bazı bakteriyel enfeksiyonlar (Helikobakter Pilori ) ve bağışıklık sistemin zayıflaması sonrasında gelişebildiğini belirtti.
Belli başlı iki türü olduğunu söyleyen Prof.Dr. Serdar Bedii Omay, “Birinci nedeni kesin olarak bilinmeyen, çoğunlukla daha genç yaşlarda görülen hodgkin lenfomadır. İkincisi Hodgkin dışı lenfoma (HDL) olan anormal B lenfositlerden kaynaklanan B hücreli lenfomalar ve anormal T lenfositlerden kaynaklanan T hücreli lenfomalar olarak iki gruba ayrılmaktadır.
B hücreli lenfomalar daha sık ortaya çıkar. Hastalık lenf düğümlerinde, dalak gibi lenfoid dokularda ortaya çıkabilir veya mide, bağırsak gibi organlardaki lenf dokusundan kaynaklanabilir.
Malign lenfoid hücreler kan ve lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer kısımlarına da yayılabilen bir türdür” açıklamasında bulundu.
En sık rastlanan belirtisi bir veya daha fazla genişlemiş (şiş) lenf nodu olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Serdar Bedii Omay, "Bu şişmiş lenf nodları ağrı yapmadan boyun, göğsün üst kısmı, koltuk altı, karın veya kasıkta olabilir.
Şişmiş lenf nodları ve öksürüğün dışında nefes darlığı, ateş, gece terlemeleri, yorgunluk, kilo kaybı, deride kaşıntı gibi belirtiler de görülebilir.
Alarm semptomlar denilen ağrısız lenf nodu (şişlik), ateş ve kilo kaybı durumunda hemen sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor" diye konuştu.
Prof.Dr. Serdar Bedii Omay, çocukluk çağı kanserlerinde, lösemi ve merkezi sinir sistemi tümörleri, erkeklerde testis kanseri kadınlarda ise tiroid kanserlerinden sonra en sık görülen hodgkin ve hodgkin dışı lenfoma kanserinin genellikle ileri yaş hastalığı olmasından dolayı yaş ilerledikçe ilk sıralarda görüldüğünü belirtti.
Lenfoma tedavisinde, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemlerinin kullanılabildiğini söyleyen Prof.Dr. Serdar Bedii Omay şunları söyledi:
“Lenfoma, kemoterapi ya da radyoterapi ve kemoterapi kombinasyonu ile tedavi edilebilir. Bununla beraber uygun endikasyonlarında hem otolog hem de doku uyumlu kardeşten allojenik kök hücre nakli de yapılabilir."