Soğan ve sarımsak ailesinden olan pırasa, içerdiği prebiyotikler sayesinde bağırsak sağlığına neredeyse birebir etki eder. Kolon hücrelerinin sağlığını destekleyen postbiyotik besinler üreten pırasa, bağırsak içindeki pH da dahil olmak üzere bağırsak sağlığının birçok önemli yönünü düzenleyen probiyotik bakterilere iyi gelmesiyle ünlüdür.
Enginar, yüksek lif ve prebiyotik içeriği sayesinde sindirime yardımcı olarak bilinir. Probiyotik alımınızı arttırmak için enginarı yoğurt bazlı bir sosla tüketebilirsiniz.
Yemekten sonra rezene tohumlarını çiğnemek, sindirime yardımcı olmanın yanı sıra yemek sonrası gaz oluşumunu da önleyebilir. Rezenenin kendisi lif açısından yüksektir ve prebiyotik bir besindir. Bu yüzden tüketilmesi yüzde yüz fayda sağlayabilir.
C vitamini ve K vitamini açısından zengin olan brüksel lahanası düzenli kullanımda bağırsak sağlığı için oldukça faydalıdır. Yaygın olarak sevilen ve tüketilen bir besin olmamasına rağmen böylesine faydalı olması onu daha cazip yapıyor diyebiliriz.
Zengin lif içeriği ile demir ve magnezyum kaynağı olan ıspanak bağırsak dostu sebzelerden biridir. Ispanağı yemek olarak tüketebilir ya da yumurta ile birlikte pişirebilirsiniz.
Sebzelerdeki prebiyotikler bağırsaklara faydalı olduğu gibi meyvelerde bulunan prebiyotiklerde bir o kadar faydalıdır. Avokadoyu salatalarınızda tüketebilir, zeytinyağı ile harmanlayıp kahvaltınızı zenginleştirebilirsiniz.
Muz, bağırsağa fayda sağlayan prebiyotikler açısından oldukça zengin bir meyvedir. Bağırsak sağlığınız için muzu kontrollü bir şekilde tüketmeniz sindirim problemlerini kökten çözebilecek güce sahiptir.
Nar, sarımsak ve soğan gibi bağırsakta gazı tetiklemeyen prebiyotikler olan polifenoller açısından zengindir ve aynı zamanda bağırsak astarını koruyan mukus tabakasının desteklenmesine ve iyileşmesine yardımcı olur. Bu yüzden nar tüketimi oldukça mantıklı bir seçenek olacaktır.