Beslenme kültürü olarak meyveye çok alışkın bir toplum olmadığımızı dile getiren Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Mevsimin meyveleri neyse onları kahvaltımızda bulundurmakta fayda var. Çocuklara meyvenin suyunu sıkıp içirmek yerine meyveyi direkt olarak beslenme çantasına koyabiliriz" diye konuştu.
Detoks uygulamaları hakkında da konuşan Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Birileri televizyona çıkıyor istediğin kadar yumurta, tereyağı ye, her gün paça çorbası iç diyor, öbür tarafta ise büyük bir insan güruhu detoks yapmaya çalışıyor. Eğer yenilen proteinler çok doğru işliyorsa insanlar bunun zararlarını vücuttan atmak için niye detoksa yönelsin? Detoks sadece sebze ağırlıklı, çok az meyvenin girdiği bir beslenme şeklidir. Az yerseniz, az protein ve yağ tüketirseniz detoksa da ihtiyacınız kalmaz" dedi.
Beslenme ile yapılan herhangi bir hatanın sağlığımıza hemen yansımadığına değinen Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Bu sağlık problemleri eğer gençseniz 10-15 sene, eğer orta yaşlıysanız 5 sene sonra ortaya çıkar. Ve siz kapı kapı gezerek hastalığınıza çare ararsınız. Halbuki o hastalık sizin daha önce yapmış olduğunuz yanlış beslenmeden kaynaklanıyordur" ifadelerini kullandı.