12.03.2021 - 16:46 | Son Güncellenme:
Çene Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Serhat Yalçın, "Ağızda en son süren dişler, 20 yaş dişleridir. Çenenin sonunda, iki tarafta, ikisi üstte ve ikisi altta olmak üzere toplamda dört 20 yaş dişi vardır. Dişler bulundukları konuma ve işlevine göre kategorize edilirler. Keskin olan ön kısımdaki dişler, yiyecekleri parçalamak ile görevliyken arka dişler besinleri öğütme görevini üstlenmiştir.
İşte 20 yaş dişleri de bu öğütücü dişlerdendir. “Üçüncü büyük azı dişi” ve “akıl dişi” gibi farklı şekillerde isimlendirilmişlerdir. Kişiden kişiye, ırk, genetik kalıtım ve beslenme şekilleri gibi etkenlerden dolayı farklılık gösterse de çoğunlukla 18-24 yaş aralığında çıkan bu dişler, bazı kişilerde geç yaşlara kadar çıkmaz ya da gömük kalır. Çenedeki bütün dişlerde gömülü kalma olasılığı olduğu halde ağızda yeterli boşluk kalmaması nedeniyle en çok gömük kalan dişler 20 yaş dişleridir" diye konuştu.
Çene Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Serhat Yalçın, “İnsanbilimcilerin gerçekleştirdiği araştırmalar, zamanın ilerlemesiyle birlikte beslenme alışkanlıklarının şekil değiştirmesi ve evrime uğrama gibi etkenler sonucunda, insanların çene kemiğinin yapısında değişim ve küçülme olduğunu söylüyor.
Anadolu’da yapılan kazılarda, eski çağlarda yaşam sürmüş genç kişilerin iskeletlerinin yüzde 80’inde 20 yaş dişlerinin bulunması da görüşü doğrular niteliktedir. Çıkmak için ağızda yeterli yer bulamayan ve fonksiyon sağlayamayan 20 yaş dişleri, genellikle gömük ya da yarım çıkmış şekilde kalır. Bu durum diş etrafında ve kulakta ağrı, ağız hareketlerinde sınırlanma şikayetlerine sebep olur.
Bulundukları konum itibarıyla arka kısımda kaldıkları için bu dişler genellikle iyi temizlenemez ve çürüme, iltihaplanma ve bazen de kistlerin oluşumuna neden olabilir. Bu bölgenin iyi temizlenememesine bağlı olarak 2'nci büyük azı dişlerinde sıkça çürük oluşumu ve diş eti iltihabı görülebilir.
Bu kistler bazen çok büyük boyutlara ulaşabilir. Ayrıca dişin sürmemesi nedeni ile dişin etrafında çeşitli tümörlere kaynak oluşturabilirler” dedi.
Prof.Dr. Serhat Yalçın, “20 yaş dişleri ile ilgili problem yaşayan kişilerden bazılarının şikayetleri, antibiyotik tedavisi ile azaltılabilir amakesinlikle geçmez. Klinik ve radyolojik muayenede sorun teşkil eden dişler, bir çene cerrahı tarafından çekilmelidir. Bu durumlarda 20'lik dişler mutlaka çekilmelidir:
-Gömük veya yarı gömük dişlerin etrafındaki dokularda enfeksiyon oluşması,
-Gömük olmadığı halde gerekli temizlenmenin yapılmamasından kaynaklı çürüme ve diş eti hastalığının oluşması,
-Sürmeye devam eden 20 yaş dişinin yandaki dişe baskısı sonucu ağrı oluşması,-Sürmeye devam eden 20 yaş dişlerinin ön dişlerde çapraşıklık oluşturması,
-20 yaş dişinin çevresinde kist ve tümörlerin oluşması,
-Ortodontik tedavi sonrasında nüksün engellenmesi.
“20 yaş dişi veya dişleri gömük olan hastalar, bu dişlerin çekimi ile ilgili çok fazla korku yaşayabiliyorlar” diyen Yalçın, “Genellikle çevrelerinden dinledikleri 20 yaş diş çekimi efsaneleri, tedirgin olmalarına sebep olabiliyor.
Halbuki bu dişlerin çekim işlemi zannedildiği kadar korkutucu bir işlem değil. Bu konuda deneyimli, uzman bir çene cerrahı için sorun çıkmadan tamamlanabilecek bir işlem.
20 yaş dişlerinin çekimi, lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Aşırı korku ve endişesi olan hastalarda sedasyon veya genel anestezi de tercih edilebilir.
Yumuşak doku ve ardından da dişin etrafındaki kemik dokusu kaldırılır. Bazen diş küçük parçalara ayrılarak parçalı bir şekilde çıkarılır. Bazı durumlarda ise dişin etrafındaki kemik kaldırılır ve özel cerrahi aletlerin kullanımıyla çeneden çıkartılır. Çekim işleminin ardından oluşan boşluk detaylıca temizlenir ve yumuşak doku dikişlerle kapatılır. İyileşme sürecinde ise hastaya antibiyotik veya ağrı kesici önerilir" bilgilerini verdi.