03.04.2021 - 16:50 | Son Güncellenme:
Folikül kisti üreme dönemindeki kadınlarda yumurtalıklarda gelişebilen bir kist çeşididir. Günümüzde en sık yumurtlama kisti olarak görülen bu hastalığın tedavi yöntemleri de bulunmaktadır. Folikül Kisti Nedir?
Yumurtalıklarda bulunan ve yumurtaları çevreleyen folikülün yumurtayı bırakması sonucu ortaya içi sıvı dolu yapılar çıkmaktadır. Folikül kisti ise yumurtalıklarda bu şekilde ortaya çıkmaktadır. Folikül kisti normal adet döngüsünün bir sonucu olarak gelişmektedir. Her kadında yumurtalıklar kist benzeri foliküller geliştirmektedir. Gelime bu foliküller östrojen ve progesteron isimli hormonları üretmektedir. Bu foliküllerin çatlamaması durumunda kiste benzer bir yapıya dönüşebilmektedir. Oluşan bu kist zaman içerisinde sıvı veya kanla dolmaya ve büyümeye başlayabilir. İçi berrak dolu olan bu sıvı ise gergin kesecikler şeklinde görülebilir.
Folikül Kisti Belirtileri Nelerdir?
Folikül kistleri genellikle belirti vermemektedir. Folikül kistinin büyümesi ve yırtılması durumunda ise bazı belirtiler vermektedir. Bu belirtiler şunlardır:
- Alt karın kısmında ağrılar oluşması
- Alt karın bölgesinde hissedilen basınç veya şişlik
- Mide bulantısı ve kusma durumu
- Göğüslerde hassasiyet oluşması
- Adet döngüsünde değişiklikler yaşanması
Folikül kistler torsiyon adı verilen kistin kendi etrafında dönmesi durumu yaşayabilir. Bu durum nadir de olsa görülebilen bir durumdur. B durumun belirtileri ise şunlardır:
- Ateş ve kusma
- Ani şiddetli karın ağrıları
- Halsizlik ve güçsüzlük
- Baş dönmesi
- Hızlı nefes alma
Folikül Kisti Tehlikeli Midir?
Folikül kisti çoğu zaman zararsızdır. Kanserli, olmadığı için bir tehlikesi bulunmamaktadır. Bazı durumlarda kadınlar bu durumu fark etmeyebilirler. Fark edildiği zaman doktorlar tarafından yazılan ilaçlar kullanılabilir.
Folikül Kisti Nasıl Tedavi Edilir?
Ağrıya sebep olabilecek bir folikül kistinin gelişmesi durumunda veya kist follop tüplerine veya yumurtalıklara an akışını engelliyor ise cerrahi müdahale gerekmektedir. Fakat çoğu zaman bu kistler kadınlar tarafından belirti vermez ve herhangi bir tedavi gerektirmeden takibi yapılmaktadır.