Şüphesiz Corona salgını, tüm dünya için birçok şeyi değiştirdi. Bu değişikliklere yeme içme alışkanlıklarımızdan, sosyalleşmeye, gezme tozma, iş ve giyinmeye kadar çok sayıda örnek verebiliriz. Moda, Corona sonrasında en çok farklılaştığını hissedeceğimiz sektörlerden biri olacak bana göre… Zaten teknolojinin ibresi uzun zamandır dijitalleşme yönünde sabitlenmişti. Corona salgınının başlamasıyla birlikte, eve kapanan bireyler daha fazla iç dünyasını ve yaşam tarzlarını sorgular oldu. Öyle ki, şu anda tüm dünyadaki insanların bir çoğu, sahip olduğu ama giyemediği gardıroplar dolusu eşya ile ne yapacağını bilemiyor. Hal böyleyken, bu virüs tehlikesi ortadan kalktığında artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Salgın başladığından bu yana modaya dair bir şey yazmak pek içimden gelmemişti açıkçası… Çünkü, bildiğimiz ve yüzyıllardır gelişimini gözlediğimiz moda anlayışı, Corona sayesinde büyük bir eşik atladı. Geçmişten bilinen trendlere, akımlara dair ne yazılabilirdi ki? Ama geçen bu süreçte, modanın da bundan sonra izlemeye başlayacağı yol, yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Sanal defileler, 3D koleksiyonlar, avatar modeller ve daha fazlası…
150’yi aşkın tasarımcının ortaya çıkardığı koleksiyondan oluşan defile, dünyaca ünlü bir e-ticaret platformu üzerinden geçtiğimiz haftalarda izleyicilerin beğenisine sunuldu. Toplamda sadece 6 dakika süren defileyi, tüm dünyadan birçok insan eş zamanlı olarak izledi. 11 milyondan fazla görüntüleme sayısı elde eden kısa sanal defile, gelecekte fiziksel olarak bir arada bulunulan ve temas mesafesindeki defilelerin artık tarih olacağının da ayak sesleri gibiydi.
Moda haftaları da yeni gelişen bu akıma çoktan adapte oldular bile… New York Moda Haftası, Milano Moda Haftası gibi sektörde ilk sıralarda yer alan etkinlikler, şimdiden sanal defile hazırlıklarına başladılar. Yeni moda dünyasında bizleri neler bekliyor? Sanal defilelerde, sanal mankenler üzerinde sunulan tasarımlar, ileri teknoloji gözlüklerle izleyeceğiniz birer sanal şova dönüşecek. Hatta beğendiğiniz ürünleri tasarımcının koleksiyonundan yine sanal olarak deneyip, dilerseniz satın alabileceksiniz. Covid-19 salgını öncesinde de dünyadaki dijital platformlarda kullanılan sanal giysileri uzun zamandır tasarlayan markalar, şimdiden yeni ekolün parlayan yıldızları olacak gibi görünüyor. Hollanda kökenli The Fabricant ve Carlings markası, dijital moda sektörüne yön verecek önemli sanal modaevleri olarak öne çıkıyor.
Sanal dünyada sanal defileler bizi bekliyorsa, modeller kimler olacak peki? Sanal defilelerde boy göstermesini beklediğim modeller de baştan sona dijital tasarımlar olacak derim ben… Ama bununla birlikte, bugün hal-i hazırda Top Model olarak dünyaca tanınan ve sevilen modellerin, yüzlerinin de sanal dünyada bir yandan yer almaya devam edeceğine inanıyorum. Her şey hızlı bir biçimde sanal ve dijitale evrilirken meslekler de form ve alan değiştirecek üstelik…
Ünlü moda evleri bu yeni dünyaya adapte olmaya çalışırken bir yandan da yeni nesil 3D yazıcılar, evlerdeki diğer elektronik eşyaların yanında yavaş yavaş yerini almaya başlayacak. Günlük giysiler, artık kişinin kendi tasarımıyla ve kendi ev ortamında üretebileceği kadar kolay bir biçimde elde edilebilecek. Bu yönüyle moda sektörünün, tasarımcıdan üreticiye kadar geniş bir alanda değişeceğine ve birçok insanın kendini yaptığı işle birlikte baştan sona yenilemesi gerekeceğine eminim.
Moda kendine yeni bir yön çizerken biz moda yazarları da bu hız içerisinde kendimizi yenileyeceğiz elbette… Artık sadece var olanı, sunulanları, tasarımları yazmak yerine, yenilikçi ve fütüristik yaklaşımlarla sanal moda dünyasında daha neler yapılabileceğini dile getirmek de bize düşer artık belki de…
Sevgiler.
Filiz HAS
Moda ve İçerik Editörü
Instagram: @me.filizhas
Blog: https://decocosh.blogspot.com/