20.04.2015 - 14:59 | Son Güncellenme:
Başta Amerika olmak üzere tüm dünyada her geçen gün daha da popüler hale gelen dövme yaptırma işlemi, uygulanma sıklığındaki artışa bağlı olarak sildirme taleplerinde de artışa sebep oldu. Özellikle 2 yıllık bir zaman diliminde ‘yapılan dövmeden pişman olma, eş ve ailevi nedenlerle sildirme isteği gibi birçok sebeple doktora başvuran kişilerin sayısı da her geçen gün artıyor. İnsanların acısız, sorunsuz ve hızlı bir şekilde dövmelerinden kurtulma isteği, tıp teknolojisi üzerine çalışan mühendisleri harekete geçirdi.
Öncelikli olarak cilt lekeleri tedavisi için Amerikalı mühendisler tarafın geliştirilen ve dövme silme işleminde de başarılı sonuçlar veren son sistem “Cutera enLIGHTen pikosaniye”, lazer endüstrisi için ilk sayılabilecek birkaç teknolojinin bir araya getirilmesi ile ortaya çıktı.
FDA ve CE onaylı ilk kez Amerika’da kullanılmaya başlayan sistem, Avustralya ve Almanya’nın ardından Kore, Japonya ve Türkiye’de de kullanılmaya başlanacak.
Koyu renkli tenlerde de güvenle uygulanabiliyor...
Konu ile ilgili açıklama yapan Acıbadem Üniversitesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Yasemin Saray, yapılan bir çalışmada göreceli olarak daha kolay tedavi edilebildikleri varsayılan siyah renkli dövmelerde mevcut lazer sistemleri ile başarı oranının %58, siyah-kırmızı renkli dövmelerde %51, diğer çok renkli dövmelerde ise %12 olarak saptandığını belirtiyor.
Bu oranların ortalama 10 seans lazer uygulamasından sonra elde edildiğini belirten Doç. Dr. Saray, “Uzun tedavi süreleri, yüksek maliyet ve düşük başarı oranının yanı sıra uygulamaların hastalar için ağrılı olması da bir sorun. Bir diğer önemli sorun ise lazer ile başarılı bir şekilde tedavi edilse bile dövmenin yerinde açık veya koyu renkli leke veya iz kalabilimesidir. Özelikle koyu tenli kimseler için bu yan etki daha yüksek oranda, bu nedenle koyu renk tenlilerde mevcut lazer sistemlerinin uygulanmasını riskli buluyoruz” diyor.
Yeni geliştirilen sistemin getirdiği en önemli yenilik, iki farklı dalga boyunda lazer ışığının hem kısa hem de uzun olmak üzere iki farklıatım süresi ile uygulanabilmesi. Nd:YAG ve KTP olarak adlandırılan bu dalga boyları, dövmelerin %90’ından fazlasında sıklıkla kullanılan siyah ve kırmızı ile birlikte sarı, açık mavi ve mavi olmak üzere farklı tonlardaki dövmelerinde tek bir lazerle tedavi edilebilmesini sağlıyor.
Kalıcı makyaj da bu lazerle silinebiliyor!
Üstün teknoloji ile geliştirilen “Cutera enLIGHTen pikosaniye”, yüzeysel ve derin yerleşimli dövmeleri aynı etkinlikte tedavi edebiliyor. Yakın bir zamanda sistemin Türkiye’de kullanılmaya başlanacağını belirten Doç. Dr. Yasemin Saray; “Dövmeler, profesyonel ve amatör dövmeler, kozmetik dövmeler (kalıcı makyaj), travmatik ve tıbbi dövmeler olmak üzere 5 farklı tipte olabilir. En sık görülen ve en popüler olan, dövme makineleri kullanılarak yapılan profesyonel dövmelerdir.
Son yıllarda kadınlar arasında kalıcı makyaj olarak bilinen dövmeler de oldukça popüler olmuştur. Mevcut lazer sistemleri ile tedavi edilebilmesi en güç olan dövme tiplerinden birisi de kalıcı makya tipi dövmelerdir. Kalıcı makyajda kullanılan metalik boyalar mevcut lazer sistemleri uygulandıktan sonra silinmek yerine daha da koyulaşabilmekte, siyaha dönebilmektedir. Diğer tüm dövme türleri ile birlikte kalıcı makyaj silinmesinde de “Cutera enLIGHTen pikosaniye” lazer başarı ile kullanılabilir.”
Çiller, yaşlılık lekeleri ve diğer tüm benzer lekelerde de etkin tedavi
Özellikle daha önce başka lazer sistemleri uygulanmış ve tedaviye yeterli yanıt alınamayan dövmelerin tedavisinde oldukça etkili olduğunu belirten Doç. Dr. Yasemin Saray; “çiller, yaşlılık lekeleri ve özellikle kadınlarda çok sık görülen güneş lekeleri başta olmak üzere diğer birçok lekenin tedavisinde de çok etkili bir lazer sistemi. Ayrıca doğumsal veya sonradan ortaya çıkan benler, başta akne olmak üzere bazı dermatolojik sorunlardan sonra kalan koyu lekeler de bu yeni sistemle oldukça etkili bir şekilde tedavi edilebilir.”
“Dövme tedavi edilirken çevrede bulunan sağlıklı deri hiçbir zarar görmüyor.” “Sistem, lazer ışığının ısıya dönüşerek pigmentleri parçalamasıyla işlemeye başlıyor. Parçalanan pigmentler hücre dışına çıkarak ve makrofaj adı verilen kişinin bağışıklık sistemine ait hücreler tarafından emilerek yok edilir. Bu sistemin en önemli özelliklerinden bir tanesi de lekeyi tedavi ederken çevredeki sağlıklı deriye hiçbir şekilde zarar vermemesi, bir diğer deyişle yan etki olasılığının yok denecek kadar az olmasıdır.”
Uygulamanın lazer eğitimi almış ve bu konuda deneyimli olan bir doktor tarafından yapılması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Yasemin Saray, “Önemli olan herhangi bir komplikasyon geliştiğinde süreci ön görmek ve tedavi edebilmektir. 4-6 hafta aralıklarla yapılacak bu işlemde dövme veya lekeye göre uygulama sayısı değişebilir ve çoğunlukla 3-4 seansta belirgin bir açılma izlenebilir. Çiller ve yaşlılık lekeleri ise 1-2 uygulamada tam olarak silinebilir.”