Dr. Sinan Akkurt, biorezonansın kitabını yazdı

Haziran 2016 itibariyle kitapevi raflarında yerini alan Biorezonans kitabı, metodun onlarca hastalığa sunduğu tedavi yaklaşımları ile Dr. Akkurt’un yüzlerce vakada edindiği deneyimleri hasta ve doktorların istifadesine sunuyor. Kitabın “40 adımda sağlıklı bir beden”, nefes terapisi, psikolojik kinezyoloji, bach çiçekleri, doruk performans gibi bölümlerinde ilk kez duyanları şaşırtacak pratik bilgiler ve ipuçları yer alıyor.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde aldığı eğitimin ardından annesi ve kız kardeşinin art arda kanser olmaları vesilesiyle tanıştığı tamamlayıcı tıp metodu biorezonansı Türkiye’ye tanıtan, bu yolla son dokuz yılda yüzlerce hastanın tedavisinde katkı sağlayan Dr. Sinan Akkurt, bilgi ve deneyimlerini Biorezonans kitabında topladı. Sadece hastalarına değil, hastalarının doktorlarına, hocalarına da aynı yöntemlerle şifa veren Dr. Akkurt, popülaritesi giderek artan biorezonans alanında ilk kapsamlı Türkçe kaynağa imza attı.

Kitap, kanserden alerjiye, migrenden fıtığa 400’ü aşkın hastalık üzerinde kanıtlanmış başarısıyla pek çok ülkede doktorlar tarafından uygulanan, modern tıp ile tamamlayıcı tıp arasında bütünleştirici köprü kuran biorezonans ve titreşim tıbbı hakkında merak edilen pek çok konuyu, yalın ve kolay anlaşılır bir dille anlatıyor.

Dr. Akkurt, Biorezonans kitabında evrensel enerji okyanusunda her şeyin frekanslar yayarak birbiri ile sürekli bir titreşim ve uyum halinde olduğunu, zaman içinde türlü nedenlerden dolayı oluşan titreşim bozukluklarının hastalıklara neden olduğunu anlatarak bir farkındalık yaratmaya, okurlarına yeni bir bakış açısı da kazandırmaya çalışıyor. Dr. Akkurt ayrıca Einstein’dan evrensel enerji yasasına, çekim yasasından kuantum fiziğine, tüm bilimlerin temelini oluşturan bu konuların insan ve sağlığı ile bağlantısına dikkat çekiyor.

İşte insanların yaşam kalitelerini artıracak öneriler de içeren kitaptan dikkat çeken bazı başlıklar:

1. Kanser bardağı taşıran damladır. Biorezonans desteğiyle genetik ve çevresel faktörlerle dolan o bardağı boşaltma gücüne sahipsiniz.
2. Çözümlenmemiş iç çatışmalar kanserin duygusal temelini oluşturur.
3. Üç aylık bir bebek için düşen emziğini alamamak bir travmadır.
4. Fazla kilo ve obezite sorunu olan kişilerin çoğunlukla ciddi gıda intoleransları vardır.
5. Her şey düşüncede başlar. Zihninizden ve kalbinizden geçenler vücut sağlığınızı da, geleceğinizi de etkileme gücüne sahiptir. Olumlu düşünmeyi öğrenin.
6. Vücudunuz doğal besinlere göre ayarlanmıştır. Doğal olmayan ürünler hücrenin işleyişini bozar.
7. İnek sütü inekler içindir. Anne sütü alerji yapmaz, çünkü tam olarak bizim bedenimiz için uygun bir besindir. Keçi sütü, anne sütüne en yakın maddelerden biridir.
8. Migren hastalarımın çoğunda ağır bir bakteri ve alerji yükü var.
9. Hastalıklar kaderinmiş gibi davranma. Onlar seni yönetmesin, sen onları yönet.
10. Amaç bazen mucize yaratmak değil, hastayı yaşamını rahatça sürdürebilir duruma getirmektir.
11. İyileşeceğine gerçekten inanan ve bunu yaşayan insan iyileşir.
12. Polen alerjisi olanın rahatsızlığının nedeni buğday intoleransı çıkabiliyor.
13. Hasta muayene ediliyor, gerekirse tetkikleri yapılıyor, ilaçları yazılıyor, evine gönderiliyor. Bu, bir makine düzeni.
14. Modern tıptan başka tıp yoktur diye yetiştiriliyoruz. Halbuki Rusya, Çin, Almanya ve Hindistan bambaşka yöntemlerle iyileştiriyor vatandaşlarını. Gayet bilimsel, aklı başında çalışmalar yapılıyor.