Vajinismus; kadının vajina kaslarını istemsiz kasması nedeniyle cinsel birleşmeyi sağlayamamasıdır. Ülkemizde batılı ülkelere göre çok daha sıktır. Çoğunlukla ilk cinsel birleşme sırasında ortaya çıkar. Bazen kadınların kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından muayenesi sırasında da fark edilebilir. Ne yazık ki 10 kadından birinde bu sorunu görmekteyiz.
Belirtileri ilk cinsel birleşme sırasında bedende kasılma, bacakları kapama, eşini itme, korku, girişin olmayacağına dair düşünceler sonucu cinsel birleşme olamamasıdır
Vajinismusun en önemli nedeni eksik ve yanlış cinsel bilgilerdir. Birçok kadın kendi cinsel organını tanımamaktadır. Cinsel bilgileri daha çok arkadaşlarından ya da yakınlarından almıştır. Çoğunlukla cinsellik konuşma imkânın çok az ya da imkânsız olduğu durumlarda toplum içinde konuşulan yanlış cinsel bilgiler sanki gerçekmiş gibi algılanmakta, bunların değişimi ise çok zor olmaktadır. İlk gece korkusu neredeyse bir deyim haline gelmiştir. Cinselliğin yaşandığı ilk gecede çok fazla kanama olacağı, çok acı çekileceği, kadının oturmakta zorlanacağı, ilk cinsel birleşme de kilitlenme olacağı gibi gerçeği yansıtmayan ve abartılı konuşmalar kadınları endişelendirir. Bu endişeler de doğal olarak cinselliğe yansır. Bunlarla birlikte kadınların cinsellikten zevk almasının, cinsel isteğinin olmasının ayıp sayılması da durumu etkilemektedir. Yine kızlık zarı ve onunla ilgili abartılı konuşmalar da vajinismus oluşmasını kolaylaştırmaktadır. Cinsel tedavilerde ilk olarak yanlış ve abartılı düşünceler, cinselliğin işleyişi ve cinsel organlar hakkında bilgi verilir.
Normal bir cinsel yaşamı olan ve daha önce vajinismus sorunu olmayanlarda da kürtaj, düşük, doğum, sıkıntı yaratan kadın doğum muayeneleri, cinsel taciz ve tecavüzler sonrasında da vajinismus oluşabilir.
Vajinismus toplumun her kesiminde görülebilmektedir. Tabii ki bizim gibi cinselliğin çok ayıp sayıldığı toplumlarda daha sıktır. Kadınlarda vajinismus sorunu; kendilerinde değersizlik, yetersizlik duygularının doğmasına hatta bazen depresyonun dahi gelişmesine neden olabilmektedir.
Vajinismus sorunu olanlar bazen hamile kalabilmektedirler. Bu da başka sorunlara yol açmaktadır. Vajinismuslular, gebelik süresince kadın doğum muayenesi olmakta zorlanırlar ve normal doğumsa güçlük çekerler. Bu nedenle olası bir hamilelikten önce veya hamilelik gelişmişse mutlaka tedavi edilmelidir.
Vajinismus tedavisinden önce çiftler çoğunlukla aile önerisiyle, kayganlaştırıcı kullanmakta ya da ilişki öncesi alkol almaları sağlanmaktadır. Bu yöntemler bazen tek bir birleşmeyi sağlayabilir. Ancak cinselliğin yaşam boyu süreceği düşünülürse sağlıklı yöntemler değildir.
Birçok kadın vajinismus sorunu için kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına başvurmaktadırlar, ne yazık ki büyük bir kısmına senin kızlık zarın kalın denilerek operasyon yapılır. Oysa buradaki sorun kızlık zarı değil, kadının kendi kaygılarıdır. Doğal olarak tedavi de en önemli yol kaygıların ortadan kaldırılmasıdır.
Vajinismus sorunu çiftin sorunudur, doğal olarak tedaviye erkek ve kadın beraber katılmalıdır. Tedavide sonuçlar oldukça yüz güldürücüdür. Terapide mahremiyet çok önemlidir. Bu konuda çifti bilgilendirmek gerekir. Tedavide hem cinsellik hakkında detaylı bilgi verilir hem de yavaş yavaş bu sorunun üzerine gitmeleri sağlanarak problem çözülür. Çiftte eğer bir psikolojik sorun yoksa terapilerde ilaç kullanılmaz. Şu bilinmelidir ki; vajinismus tedavileri 6-12 seans süren tedavilerdir. Bir günde ya da bir seansta sorunu halletmek neredeyse imkânsızdır. Dolayısıyla bu tip medyadaki bilgiler kafa karıştırmaktadır. Mutlaka bu konuda deneyimli psikoterapistlere gidilmelidir.