Güzel bir cilde sahip olabilmek kadar, sahip olunan güzelliği koruyabilmek ve yarınlara en sağlıklı şekilde taşıyabilmek gerekir. Genç ve güzel bir cilt, güzelliğin mihenk taşlarını oluşturur; çünkü genç bir cilt, güzelliğe eşittir. Lakin geçen yıllar ve alınan yaşlar, güzelliğin üzerindeki kara bulutlar gibidir.
Tüm hayat zaten güneşle bulutlar arasındaki doğal döngüde gizli değil midir? Öyleyse kadere küsmek mi gerekir? Yoksa şemsiyemizi açıp hazırlıklı olmayı mı gerektirir? Öğrenmek ve özümsemek için geldiğimiz bu hayatta, görselimizi ve güzelliğimizi önemsiyorsak, özenli bir çiftçi misali sahip olduğumuz toprağa sahip çıkmalı, gerekli özeni göstermeli, onun ihtiyaçlarına cevap vermeli ve doğru tohumlarla ekim yapıp hasat vakti güvenle ve keyifle seyredebilmeliyiz aynadaki el emeği göz nuru kendimizi. Zira cilt, toprak gibidir. Ektiğini biçeceğini öğretmeye yeminlidir.
Bakımsız toprak verimini yitirir
Toprağın oluşumunda dahi etkileyici faktörler vardır. Cildimiz de bu etkileşimlerden payını alır. Genetik faktörler de bir numaralı sığınağımızdır. Ancak biliniz ki; sağlık, güzellik ve muhabbet, mutlak bir beden-ruh iş birliği gerektirir. O kadar ki tüm genetik kodunuzda değişiklik gözlenebilir. Sonra ‘Bakarsan bağ bakmazsan dağ olur’ sözüne gücenilmemelidir. Yapılması gereken, cildin hak ettiği değeri bir gün değil, bin gün olarak, yani düzenli bir şekilde sevgiyle hediye etmektir. Aksi takdirde nice güzeller gelip geçmiştir ancak takdiri toplayan, emek verilerek korunmuş güzelliktir ki bu gözden kaçamayacak kadar değerli ve eşsizdir.
Güzel şeyler emek ister
Güzel bir ciltle karşı karşıya kaldığımızda “Bebek gibi cildin var” diyerek betimleriz bizde yarattığı heyecanı. Çünkü her birimiz biliriz bir bebeğin cildinin pürüzsüzlüğünü ve ışığını. Ancak yine biliriz ki göz açıp kapayınca kadar geçen bir süreçtir gençlik ve beraberinde getirdiği güzellik. En iyisi çabucak uyanmaktır bu tatlı rehavetten ve yola koyulmaktır çok fazla zaman kaybetmeden. Yapılması gerekenler hiç de zor değildir. Sadece tanışmalı, tanımalı, ihtiyaçları belirlemeli ve bu düzeni kanıksayarak hayat boyu devam ettirmeli.
İçerden besle dışardan destekle
Düzenli ve dengeli beslenme, cildinizin sağlıkla ışıldayabilmesi için çok gereklidir.
Su tüketimine önem verilmeli ve uyku düzeni atlanmamalıdır. Bu çemberin en temeliyse kişinin ruhunu sağlıklı, mutlu ve dengede tutabilmesidir.
Kendinizi severseniz görüntünüzü de seveceksiniz. Çünkü görüntünüz, sevginizle paralel olarak değişecek ve güzelleşecektir. Böylece cildi içerden bir güzel beslediniz.
Şimdi sıra geldi dışardan destek almaya. Cilt temizliğinizi günde iki kez gerçekleştiriniz. Makyaj ya da çevre faktörlerinin cildimizde bıraktığı toz ve kalıntılardan cildi arındırıp bakım için hazırlayınız. Yoğun kıvamda aktifler içeren, derinlemesine temizlik ve gözeneklerin büzüşmesini sağlamak etkilerinin yanı sıra, diğer maddelerin geçişini de arttırıcı özelliğiyle bilinen cildinize uygun serumlar uygulayınız. Ardından güneş koruyucu filtre özelliklere sahip nemlendiricinizle cilt bakımınızı mühürleyiniz.
Gün bitiminde tekrar temizlik ve gece bakımını ihmal etmeyiniz. Çünkü gece, uyumadan önce yapılan cilt bakımı çok değerlidir. Nedeniyse, uykunun cildin kendiyle ilgilenme vakti olmasıdır. Tüm gün süren cilt savunmasının sona erdiği, hasar tespitinin yapılıp, onarım ve yenilenmeye geçildiği vakittir. Bize düşense, cildimize destek olacak kozmetik ürünlerle ideal bakımı gerçekleştirmektir.
Güzelliğin sırrı istikrar
Unutmayın ki cildiniz için yaptığınız hiçbir şey çöpe gitmeyecektir ya da bıraktığınız
andan itibaren daha kötü bir hale gelmeyecektir. Sadece cilt savunmasız
kalacaktır. Savunmasız kalan ciltse yıpranmaya mahkum olacak ve daha çabuk
yaşlılık belirtileri gösterecektir. Düzenli ve istikrarlı bakım, sevgiye ve suya doymuş
çiçek gibi filizlenecek, yüzünüzdeki gülümsemenin haklı gururu olarak kendini
gösterecektir. Kendinizden vazgeçmemeniz dileğiyle, güzelliğiniz daim olsun...