Gezi Parkı olayları sırasında Plastik Cerrahi,

Haberin Devamı

Gündem gezi parkıyken, ben de estetik cerrahi yerine bu olaylarla ilgili yazmak istedim.

Olayların başlamasından bir gün önceydi. Gezi parkına Plastik cerrah arkadaşım Teoman Doğan ile gittik. Parka ulaştım ve arkadaşımı aradım. Parkın Osmanbey tarafındayız, oraya gel dedi. Yani o kadar küçük bir gruptu. Eyleme 1 saat oturarak destek verip, döndüm.

Ve gece polis sabah 5 de, çadırdakilere afedersiniz ama saldırınca, ip koptu. Tam olarak hayal kırıklığı hissettim. Sabah, ameliyatlarımı yapmak üzere ameliyathaneye girdim. Akşam, ameliyattan çıkınca ortalığın karıştığını ve çok sayıda yaralanan olduğunu öğrenince, Taksim İlk yardım hastanesine gittim. Ve Hayatım boyunca unutamayacağım bir gece daha yaşadım.

Taksi, cihangirden çıkıp yakın bir yere kadar getirdi. Hastaneye varıncaya kadar binlerce barışcıl Asmalımescid insan gördüm. Bu insanların çoğu ilk defa sokağa dökülmüşlerdi bence ve hayatlarının İlk sloganlarını, 2-3 saat önce atmışlardı. Hastaneye girmemle ortalık daha da karıştı. Nöbetçi ekibe “ben plastik cerrahım nasıl yardımcı olabilirim” diyecek birisini bile bulamadan yaralıların arasında kaldım. Aynı anda, 30 yaşında bir erkek ve 19 yaşında bir kız getirdiler. Kız görmüyorum!!!!körmü olacağım!!! lütfen söyleyin diye bağırıyordu. Tüm yüzü kan olmuştu. Sol gözünün üstüne gaz bombası gelmişti.
Erkek ise insanın içini burkacak kadar sakindi.
-Ne oldu dedim
-Yüzüme gaz bombası gelmiş ama tam hatırlatmıyorum dedi.
-Ben yüzümle para kazanıyorum, tiyatro ve oyuncuyum iz kalır mı dedi.
-Ben plastik cerrahım kardeşim senin için geldim, deyiverdim.
Yarasını açıp bakınca, alnının parçalandığını gördüm, alın kemiği de kırılmış ve gözü kapanmıştı.
19 yaşındaki diğer kızı da ameliyathaneye götürdüler, biz dikeriz dedi hemşireler ama 10 dakika sonra sanırım kızın güzelliğine ve gençliğine dayanamayıp, doktor bey ameliyathanede sizi bekliyoruz dediler.

Oyuncunun müdahalesini telefonun flash ışığı ile yaptık, ne kadar sürdü ben de bilmiyorum. İşlem bitti ve çocuk,
-Isparta bulundunuz mu? dedi
-Evet, dedim 2005 .... Metin Senmisin .....Metin Benim Ispartda heykel çalışırken Güzel sanatlar tiyatro öğrencisi arkadaşımdı.
-Abi sesin ne kadar tanıdık geliyor dedi sonunda çıkarttım dedi, Metin.
-Sevgili kardeşim Metin, senin arkadaşım Metin olduğunu baştan bilseydim de ancak bu kadar dikerdim merak etme dedim ve kızın yanına gittim.
Genç kız, istanbul üniversitesinde öğrenciydi. Sürekli “annem beni öldürecek” diyordu. Düşünsenize, gezi parkı protestosuna gidiyorsunuz. En önde yürüyorsunuz ve gaz bombası ile yüzünüz parçalanıyor. İz kalacakmı? sorularını sürekli konuyu değiştirerek cevaplamıyordum. Gözünde de kanama meydana gelmişti ve şişlikten gözü de kapanmıştı. 30 cm den uzağı göremiyordu ve çok korkmuştu. Bir ara, benim gibi gönüllü bir göz doktoru geldi. Muayene etti, gözü iyileşecek dedi ve gitti. Kızın güzel yüzünün hali, morallerimizi çok üzdü. Dışarda nasıl bir nefret vardı?
O gece , 3 plastik cerrah, 1 Ortopedist, 1 KBB ci, 1 göz doktoru, 5 tıp öğrencisinin yardıma gelmişti. Gönüllü doktor sayısı nöbetçi doktor sayısını geçmiş olabilir. Bazı doktorlar, hem protestolara katılmış ve yaralı taşımışlardı. Ortopedist olan doktor, acile yaralı 2 turist getirmişti. Sanırım arada kalmışlar.

Kızın yüzünü dikerken bir hasta daha getirdiler. Edebiyat öğretmeniymiş, Onun dudağı patlamıştı. Sırada testislerine tekme alan bir çocuğun ameliyatı vardı. Göz doktoru ve KBB doktoru gözüne bomba gelen bir çocukla ilgileniyorlardı. Sanırım o da kör oldu. Polis, gaz bombaları ile göstericileri hedef aldığı için bu insanlarda böyle ciddi yaralanmalar oluştu.
Plastik mermi ile yaralanan ve eli gaz boması ile kırılan iki kişi daha gördüm. Birisi plastik mermi kullanıyorlarmış, Gerçek mermi kullanacaklarmış dedi. Bizde panik olduk. Hastanenin önüne çıkmamızla girmemiz bir oluyordu. O kadar yoğun bir gaz vardı ki dışarda durmak mümkün değildi. Hastaneye hasta taşıyan bir taksiye başka yaralılarla binip gece 4 de ayrıldım.
Savaş olan bir şehrin hastanesi değil burası Taksim ilk yardım hastanesiydi.
Plastik cerrahi meslek hayatım boyunca, terör saldırıları ile defalarca karşılaştım. AKP binası bombalanmasında, orada görevli genç kadın polisin, parçalanan bacağını tedavi ettik. Güngören patlamalarında ayak bileği kopma seviyesine kadar gelen 17 taşındaki Buse'nin tedavisi neredeyse 2 yıl sürdü. Yakacık, Mason Derneği saldırısında, bomba elinde patlayan teröristi de, gözü ve karnı parçalanan üroloji doktorunun da tedavisinde bulundum. Bu önemli terör saldırılarında ciddi fonksiyon kayıpları ve herkesin olayları unutmasına rağmen, hayatları boyunca kötü yara izleri taşıyacak insanların, acılarını paylaştık.
Açıkca söylemek gerekirse, Gezi protestosunda yaralananların, yukarda saydığım terör olaylarında yaralananlardan hiç farkı yoktu.
Her türlü şiddeti, berbat sonuçlarını, direk gören birisi olarak kınıyorum.
Hepinize barış dolu bir dünya diliyorum. Sevgiler


Dr. Barıs Cakir