Meme kanserinde erken teşhis her zaman hayat kurtaran bir değere sahiptir. Pek çok kanser türünde erken teşhisin çok önemli olduğu bilinir.
Bu nedenle meme kanserinin yaygınlığı da göz önünde bulundurulduğunda erken teşhis için gerekli tüm önlemlerin alınması gerekir.
Meme kanseri taraması kadınlarda düzenli olarak yapılmalı. Özellikle 40 yaş sonrası başlayan mamografi temelli taramaların ömür boyu düzenli bir şekilde devam ettirilmesi ihmal edilmemeli.
Ne sıklıkla yapılmalı?
Memenin klinik muayenesi 20 yaşından sonra yapılmaya başlanmalı ve her kadın kendi kendini muayene etmeyi öğrenmeli, her ay kendi kendine muayene yapmalı ve 3 yılda bir klinik muayene yaptırmalıdır.
Mamografi taraması ise hiçbir şikayeti olmayan ve aile hikayesi veya riski yüksek olamayan kadında 40 yaşında başlanmalı ve her yıl düzenli olarak devam etmelidir. Mamografi ile tarama 40 yaş altındaki kadınlarda özel durumlarda veya yüksek riski olanlarda yapılmaktadır. Öncelikle her kadının kendi kendini muayene etmesi, memesinde ele gelen bir kitle veya lezyon olup olmadığını hissetmesi önemlidir.
40 yaşından sonra da her ay düzenli olarak elle muayene yapmaya devam etmeli, her yıl düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeli ve yılda bir de mamografi çektirmeliler.
Meme kanseri riski tarama şeklini değiştirebilir:
Bazı kadınlar diğerlerine göre daha çok kanser riski taşımaktadır. Eğer ailede yakın akrabalarda özellikle genç yaşlarda görülen meme kanseri var ise veya yumurtalık kanseri, prostat kanseri varsa bir meme radyoloğuna veya meme cerrahına danışmaları ve risklerinin belirlenmesini istemeleri faydalı olacaktır. Özellikle bazı ailesel riskli kadınlarda 25 – 30 yaşlarda mamografi ve meme MR ı ile taramaya başlamak gerekebilmektedir. Bu nedenle danışmanlık almak önemlidir.
Mamografi yerine ultrason yapılabilir mi?
Mamografi meme kanseri taramasında temel yöntemdir. Ancak ultrason tamamlayıcı yöntem olarak kullanılabilir. Özellikle yoğun meme yapısı olan kadınlarda mamografiye ultrasonografi eklenmesi faydalıdır. Yoğun meme yapınız olup olmadığını meme radyoloğunuzdan öğrenebilirsiniz. Yoğun meme yapısı olan kadınlarda tomosentez gibi gelişmiş mamografi teknikleri de uygulamada yardımcı olmaktadır.
En çok tercih edilenlerin yanında farklı yöntemler de uygulanabilir
Meme taramasında en çok tercih edilen üç yöntem elle muayene, klinik muayene ve mamografi olsa da bu süreçte farklı tarama yöntemleri de uygulanabilir.
Özellikle teşhisin netleştirilmesinde iğneli biyopsinin, cerrahi müdahalenin, süreci takip etme açısından önemi oldukça fazla.
"Elime kitle geliyor ne yapmalıyım?"
Bu durumda muhakkak bir meme radyoloğuna veya meme cerrahına başvurmalısınız. Bu durumda yaşınız ne olursa olsun size mamografi yapılabilir. Tanı koymada temel yöntemler; mamografi (tomosentezli mamografi) ultrason (beraberinde Doppler ve elastografi uyguamaları) meme MR, kontrastlı mamografi, gibi görüntüleme yöntemleri radyoloğunuzun tercihine göre yapılacaktır. Eğer bir kitle bulunursa iğne biyopsisi tanıda temel yöntemdir. İlk tanı için cerrahi biyopsi tercih edilmemektedir.
20 yaş ve üzeri her kadının...
20 yaşın üzerindeki her kadının düzenli olarak kendini muayene etmesi mühim. Meme kanseri taramaları birer yıllık periyodlarla yapılsa da iki tarama arasında meydana gelecek bir kanser riskini göze almak yerine muayene yapılması gerekir.
Kişinin kendi kendine yapabileceği elle muayene için en uygun zaman adet bitişinden sonraki ilk haftadır. Menopoza giren ya da belirli nedenlerden ötürü adet görmeyen kadınlar ise kendilerine bir gün belirleyip bu muayeneyi 30 günde bir olmak üzere yapmalı.
Doç. Dr. Taner Usta
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Önemli Not: Meme Radyolojisiyle ilgili Türkiye'nin bu konuya en hakim, en deneyimli radyologlarından değerli dostum sayın Prof.Dr.Erkin Arıbal’a bu yazıyla ilgili değerli görüş ve katkısı için çok teşekkür ederim.