DAHA BEYAZ BİR GÜLÜŞÜ KİM İSTEMEZ Kİ?
Dişlerimiz, her ne kadar üzerleri dudaklar tarafından örtülüyor olsa da yüz güzelliğimizi oluşturan öğeler arasında neredeyse en önemlisidir. Çünkü yüzümüzün ortasında ve hareketli bir organ olan dudaklarımızın arkasında zaman zaman görünür ve kaybolurlar. Konuşmamız sırasında ve gülümserken gelişen dudak hareketliliği, karşımızdaki insanın dikkatinin dişlerimizin üzerine çekilmesine sebep olur. Yine güzel hatıraların saklanmasının en iyi yolu olan fotoğraflardaki gülümsemelerin estetiği de dişlerden geçiyor elbette. Güzel dizilmiş, temiz ve bakımlı dişler…
Temizliğin ve sağlığın sembolü olan “beyazlık” zaman içerisinde dişlerde de aranan bir özellik haline gelmiştir. Hastalarımızın bizlerden talep ettiği bu beyazlık için de çeşitli ürün ve metotlar geliştirilmiştir. Biz diş hekimleri bu metotların tümüne “bleaching” diyoruz.
Bleaching; en kaba anlatımı ile dişlerin öz renklerinin, kimyasal yollarla ağartılmasıdır ve geri dönüşümlü bir tedavidir. Tıpkı solaryum gibi. Eğer ara seanslar ile tedavi idame ettirilmez ise renk tekrar eski haline gelir. Bu ara seansların sıklığı ise hastanın bakımı ve yeme-içme alışkanlığı ile ilgilidir.
Diş hekimine “dişlerimin beyazlatılmasını istiyorum” diye başvuran hastaların asıl gereksiniminin ne olduğunun belirlenmesi gerekir. Eğer problem sadece sigara, kahve, çay gibi dışsal renklenmeler ise çözümü oldukça basittir. Fakat hastamızın ihtiyacı diş renginin değiştirilmesi ise o zaman “bleaching”e başvurabiliriz.
Beyazlatma işlemi doktorunuzun tercih ettiği marka ve malzemelere göre değişik şekillerde yapılabilmektedir.
Eğer sınıflamak istersek;
* Ev tipi,
* Ofis tipi
olmak üzere iki ana başlık altında toplayabiliriz.
Ev tipi beyazlatmada diş hekimimiz önce dişlerimizin rengini tespit edip, kaydettikten sonra ölçülerinizi alarak dişlerinize uyumlu bir plak yapar ve evde kullanmanıza uygun bir beyazlatma ajanı ile birlikte size teslim eder. Beyazlatma jelini yine doktorunuzun tavsiyeleri doğrultusunda kullanıp birkaç gün içerisinde ağartma işlemini kendi kendinize tamamlayabilirsiniz. Bu tip beyazlatmada kontrol sizin elinizdedir. Dişler sizce yeterli beyazlığa ulaştığında uygulamayı keser, gerekli gördüğünüzde devam edebilirsiniz. Bu yöntemin dezavantajı, istediğiniz beyazlığa ulaşma süresinizin birkaç günden fazla zaman alması ve hastaların uygulama prensiplerine uymama ihtimalidir.
Ofis tipi beyazlatmada ise hekiminizin tercih ettiği marka ve metotlara göre çeşitlilikler gösterebilir. Kimi beyazlatma sistemlerinin etkinliği görünür mavi ışıkla veya lazer ile sağlanırken, kimisi de sadece peroksit içerikli jellerin dış yüzeyine belirli bir süre tatbiki ile sağlanır. Yöntemler arasında beyazlama açısından fark yoktur. Hekiminizin alışkanlıkları veya tercihine bağlıdır. Üç yöntem de güvenilirdir.
Hem ev tipi hem ofis tipi beyazlatma sistemlerinin oluşturabileceği tek komplikasyon, işlem sırasında veya sonrasında oluşabilecek sızılardır. Bu sızılar kalıcı değildir. Eğer dayanamayacağınız kadar kötü değilse devam etmekte sakınca yoktur. Sızılar dayanılmaz hale gelirse (ki çok nadir görülür) tedaviyi kesebilirsiniz.
Yapılan araştırmalara göre bleaching işleminde kullanılan malzemelerin diş ve diş çevresi dokulara herhangi bir zararı yoktur. Doktorunuzun tavsiye ettiği ürünleri güvenle kullanabilirsiniz. Çünkü bu malzemeler uluslararası sağlık kuruluşlarının denetimi ve onayından geçtikten sonra hastalara uygulanır.
Özetle bleaching, bu konuda deneyimli bir diş hekimi tarafından yapılırsa son derece güvenilir ve etkin bir yöntemdir. Eğer tek problem dişlerinizin rengi ise çözüm diş hekiminizde…
Hayata hep içten ve kocaman gülümseyebilmeniz dileğiyle…
Dt. Neriman Karakaş
E-mail : neriman@dissanatlariakademisi.com