Delikli El Hastalığı Nedir? Delikli El Hastalığının Belirtileri Nelerdir, Tedavisi Nasıl Yapılır?

Korku ve tehlikeye karşı verilen normal bir fizyolojik tepki olarak da ifade edilen delikli el hastalığı; nesne, yer, durum ya da hayvan ve olayların karşısında kişinin hissettiği bir korku olarak da nitelenir. Özellikle günümüzde birçok farklı fobi bulunurken, bunlar arasında tripofobi son dönemlerde bir adım öne çıkmış durumda.

Delikli El Hastalığı Nedir?

Belli başlı bazı unsurların yüzeyinde bulunan birtakım deliklerin, kişi üzerinde korku ve tiksinme yarattığı hastalığa daha delikli el hastalığı denmektedir. Bir örnek vermek gerekirse sünger ya da bir çilek görüntüsü, bu rahatsızlığa sahip kişilerde mide bulantısı ile kusma dahi yaratabilmektedir. Aynı zamanda su çiçeği gibi kabarcıklar halinde meydana gelen görüntü de yine bu hastalığa sahip kişilerde önemli oranda rahatsızlık yaratabilir.

Delikli El Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Delikli el hastalığına yakalanma durum ile karşı karşıya kalabileceğini düşünen pek çok kişi, bu rahatsızlığın belirtilerinin ne olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Özellikle tetikleyici nesneler göz önüne denk geldiği vakit, delikli el hastalığı üzerinden belli başlı bazı belirtiler ön plana çıkar.

 - Korku ve tiksinme veya rahatsızlık hissi

 - Cilt üzerinde kaşınma

 - Titreme

 - Ürperme

 - Terleme

 - Durumda uzak durma isteği

 - Bulantı

 - Kalp çarpıntısı

 - Baş dönmesi

 - Nefes darlığı

 - Ölüm korkusu

Pek çok kişide günlük yaşamını etkileyecek kadar ciddi bir durum teşkil edebilecek olan bu rahatsızlık, belli başlı nesneler üzerinden ortaya çıkar. Bu nesnelerin güzel kısımlarında görünen delikler, o an psikolojik açıdan ciddi bir çöküntü yaratır.

Delikli El Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Pek çok fobide olduğu gibi aynı şekilde tripofobi içinde yapılacak olan tedavi yöntemi kolay değildir. Bu konuda belli başlı bazı yöntemler uzman doktorlar ışığı altında ele alınır. Özellikle psikiyatri danışmanlık, psikoterapi teknikleri ile beraber hipnoz bu konuda ön plana çıkar. Özellikle son dönemlerde Bilişsel davranışçı psikoterapi, gerçekçi olmayan bu düşüncelerin kalıplarının yıkılmasında önemli bir potansiyel teşkil ediyor. Bu yöntem içerisinde İlk başlarda kişiye etkilemeyen resimler gösterilirken, daha sonra resimler şiddeti artırılmak suretiyle anlatılır.