16.01.2021 - 12:47 | Son Güncellenme:
Bir olay veya durumdan başka bir olay veya duruma yönelme sırasında karşımıza çıkan istenmeyen veya beklenmeyen durumların problem olarak tanımlandığını belirten Seda Aydoğdu, “Problemler hem günlük hayatımızda hem de akademik yaşantı içerisinde sık sık karşılaşılan bir durumdur. Oyuncağı ulaşamadığı bir yerde olduğu için alamayan bir çocuk için problemken çözülmeyi bekleyen matematik soruları da bir problemdir. Her yaşın, her bilişsel düzeyin kendine özel problemleri mevcuttur. Problemleri aştıkça gelişimimizi sürdürür bir sonraki basamağa geçiş yapmış oluruz" ifadelerini kullandı.
Çocuğun problem çözme becerileri geliştirilmeli
Çocuklarda problem çözme davranışının çok küçük yaşlarda başladığını aktaran Seda Aydoğdu, çocuğun bireyselleşmesiyle yani kendi başına hareket edebilmesiyle birlikte bu özelliğinin başladığı belirtti.
Her dönem için problemlerin farklı şekilde ortaya çıktığını belirten Seda Aydoğdu, “Çevresini keşfetmeye başlayan çocuğun karşılaştığı problemler, kendi yaşam becerisiyle sınırlı olabilmektedir. Biberonuna ulaşıp su içmek, kaldırıma adım atıp çıkabilmek gibi davranış kalıplarını içerir. Okul öncesi dönem içerisinde olan çocuklar soyut düşünce becerisine henüz sahip olamadıkları için somut kavramlar üzerinden, uygulamalı ve oyun içerikli davranış kazanma ve problem çözme becerileri kazanabilmektedirler. Çocuğun fiziksel, bilişsel, sosyal ve davranışsal gelişimine uygun şekilde problem çözme becerileri de geliştirilmelidir” diye konuştu.
Benlik algısı, problem çözmeyle gelişiyor
Erken çocukluk döneminde oyun oynarken karşılaştığı problemleri çözmeye başlayan çocuğun benlik algısının da gelişmeye başladığını hatırlatan Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, özellikle çözüme giden alternatiflerin belirlenmesi ve çözüme giden yollar için stratejilerin geliştirilmesinin akademik başarı içinde güçlü yatırımlar olduğunun ilerleyen süreçte görüleceğini vurguladı.
Problem çözme yaratıcı düşünme sürecini tetikler
Ayrıca karşılaşılan problemler çerçevesinde çocuğun kendisini, istek ve taleplerini çok daha iyi tanımaya başladığını ifade eden Seda Aydoğdu, şunları söyledi:
"Problemle karşılaşan çocuk; problemi çözmek için neler yapabileceğini, hangi yollardan çözebileceğine yönelik stratejileri oluşturur ve yaratıcı düşünme süreçleri tetiklenmeye başlar. Ayrıca çocuk problemin çözüm yolunda karşı tarafı dinlemeyi, diğerlerinin istek ve taleplerini kendi istek ve talepleriyle karşılaştırmayı ve çözüm stratejilerini bu yolda oluşturmayı deneyimleyerek öğrenir. Olaylara veya sorunlara daha dışarıdan bakmayı da süreç içerisinde öğrenir."
Yapılandırılmış etkinliklerle problem çözme öğretiliyor
Okul öncesi dönem için uzmanlar tarafından yapılandırılmış etkinlikler ile çocuğun karşılaştığı problemleri fark etmesi, çözüm stratejilerini oluşturması ve kendisi için en iyi olanı seçip uygulamaya başlaması ile problem çözme becerileri gelişmeye başlayacağını ifade eden Seda Aydoğdu, temel bakım veren kişilerin çocukla yapılandırılmış veya yarı yapılandırılmış etkinlikler yapmasının; yetişkinler için de çocuğun duygu, düşünce, davranış üçlüsünü tanımasını sağlayacağını vurguladı.
Seda Aydoğdu şunları söyledi: "Böylece ebeveynlerin çocuklarıyla olan bağları pekişmiş olur. Çocuk problemi çözmek için uğraşırken, anne-baba onu izlerken, çocuğun bilişsel süreçlerine hakim olur ve süreci daha hızlandırabilir veya daha pratik hale getirebilirler. Problem çözme becerilerinde her zaman üzerinde durduğumuz en önemli nokta; yıkıcı yollar yerine yapıcı yollardan geçerek çözüme ulaşılmasıdır."
Ebevenyler için çok önemli tavsiyeler
Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, okul öncesi dönemde olan çocuklar bir problem ile karşılaştığında, ailenin problem tazeyken çocukla iletişim kurması gerektiğini belirterek tavsiyelerini şöyle sıraladı:
-Problemin nasıl ortaya çıktığı, nasıl tanımlanıp algılandığı ve nasıl çözüme ulaşılabileceği düşünülerek konuşulmalıdır. Bu konuşma içeriğinde çocuğun duygu ve düşünceleri de mutlaka olmalı, problemle ilgili konuşma yapabilmesi için çocuğa fırsat verilmelidir.
-Aile çocuk için problemi tanımladıktan sonra çocuk da kendi tanımını yapmalıdır. Özünde okul öncesi dönemde olan çocuk için aile rol model olmalıdır. İlerleyen süreçte çocuk tekrar problemle karşılaştığında düşünebileceği ve örnek alabileceği deneyimleri oluşacaktır.
-Çocuk okul öncesi bir eğitim kurumuna gidiyor ise; sınıf içi oluşturulan etkinliklerin mutlaka dış çevre içinde uygulanabilir olması önemlidir. Problem çözme becerisi aynı zamanda zihinsel bir aktivite olduğundan dolayı zihinsel gelişiminde desteklendiği çalışmaların yapılmasıyla eş değer gelişebilmektedir.
-Çocuklarda problem çözme davranışının daha iyi olabilmesi için yapılacak etkinliklerin temeli öncelikle günlük yaşam becerilerine uygun bir şekilde geliştirilmelidir. İçerikler mutlaka oyun temelli olmalı ve yaratıcı düşünceyi pekiştirecek şekilde yapılandırılmalıdır. Etkinlikler dengeli olmalı ve basitten karmaşığa doğru gitmelidir.