24.09.2021 - 01:33 | Son Güncellenme:
Eğitimci ve Yazar Zerbeliz Esra Avgöre, “Türkiye ile dünya ülkeleri arasındaki kitap okuma oranları arasında lehimize olmayan ciddi bir fark var. Öyle ki UNESCO’nun 2017 verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86. sırada. Bizimle ayı kategoride geri kalmış Afrika ülkeleri de mevcut.
TÜİK verilerine göre ise Türkiye'de kitap, genel ihtiyaç listemizin 235. sırasında yer alıyor. Dünyada kitap için kişi başına harcanan para ortalama 1,3 dolarken, Türkiye’de 0,25 dolar. Japonya'da 1 kişi yılda 25 kitap okurken, Türkiye'de bu oran çok trajik: 6 kişi yılda 1 kitap okuyor. En fazla kitap okuyan ülkelerin başında, yüzde 21’le Fransa ve İngiltere var. Ardından yüzde 14’le Japonya geliyor. ABD’de bu oran yüzde 12, İspanya’da ise, %9 Türkiye’de ise oran binde bir...
Rakamlar, okuma alışkanlığı konusunda bir şeyleri yanlış yaptığımızı söylüyor. Biz niçin insanımıza okuma alışkanlığı kazandıramıyoruz? Bu konuda neler yapabiliriz?” diye konuştu.
EBEVEYNLER BUNLARA KULAK VERMELİ
Eğitimci ve Yazar Zerbeliz Esra Avgören, “Çocukların eline okuması için kitap, süreli yayın vb. materyalleri vermeden önce, onların daha önceden kazandıkları şu alışkanlıklarına kulak vermeliyiz: Karakter yapıları, dil gelişimleri, ihtiyaçları, okuma amaçları, okumaya yükledikleri anlam. Özetle çocuğumuzu ve okunacak materyali tanımalıyız. Okumayı öğrenmek, okumayı alışkanlığa dönüştürmeye oranla çok daha kısa bir süreçtir. Okuma alışkanlığı eğitimi, uzun ve ağır ilerleyen bir süreçtir. Tüm alışkanlıklar gibi zamanla sindirilir ama doğru bir takvimle ilerleyince kalıcı hâle gelir” yorumunda bulundu.
OKUMA AMACINI BELİRLEMEK BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Eğitimci ve Yazar Zerbeliz Esra Avgören, “Okumanın Amacı Ne? sorulması gereken en önemli sorulardan biridir. Ne için okuduğunu belirlemeyen çocuk, rüzgârda savrulan yapraklar gibi bilinçsizce savrulur. Ders kitapları gibi materyallere öğrenme amacıyla yaklaşılır. Kitaplar ya da süreli yayınlar, anlamak ya da öğrenmek amacıyla okunur.
Okuma nedenlerimizi ve bunu okuma alışkanlığına döndürebilmeyi şöyle kategorize edebiliriz:
1-Öğrenmek İçin Okumak
En büyük yanılgı, öğrenmeyi ezberleme zannetmektir. Öğrenme, davranışları değiştirmektir. Dünya üzerinde sayısız veri vardır. Bunların içerisinden seçim yapmak için neyi bilmeyi istediğimizi bilmek zorundayız. Sürekli “öğrenmeyi öğrenmek” kavramından söz edilir. İşte öğrenmeyi öğrenmek, neyi bilmek istediğini bilmektir. Kitabı okuyarak bilgi öğrenmeden önce, kitap okumayı öğrenmeliyiz!
Okuma alışkanlığına bir de bu çerçeveden bakılmalı. Herkes kitap okuma alışkanlığının güzelliğinden söz eder ama kimse bu alışkanlığın nasıl kazanıldığını öğretmez! Çünkü uygulama ve davranışa dönüştürmeyi başaramamışızdır. Yani aslında biz toplum olarak kitap okumayı öğrenmedik. Sadece sloganları ezberledik: “Kitap okumalı.”
2-Anlamak İçin Okumak
Anlamak, kelime manasıyla, “Bir sözün, bir sözcüğün, bir simgenin, bir olay, olgu ya da davranışın ne demek olduğunu, neyi gösterdiğini kavramak” ya da “yeni bilgileri eskileriyle birleştirerek bir sonuca ulaşmak, bir tür çıkarsama yapmak” olarak açıklanabilir.
Amaç; kelime-kelime öğrenmeye yönelik olmadığı için unutma endişesi ve yoğun bir enerjiyle metin üzerine takılmak, bu alanda okumayı olumsuz etkiler. Amaç anlamak, hissetmek olmalıdır.
Her birey, aynı metinden farklı çıkarımlar yapabilir. Bu, metnin anlaşılmamış olduğu anlamına gelmez. Tam tersi çocuk konuyu içselleştirmiş, kıyaslarıyla farklı çıkarımlara ulaşmıştır.
3-Eğlenmek İçin Okumak
Eğlenmek için okumada aklımıza ilk önce mizah kitapları ve dergileri gelebilir. Fakat daha geniş bir bakış açısıyla bakmalıyız. Bazen akademik metinlere de eğlence gözüyle bakabiliriz. Lirik bir şiir okurken, okurun hissettiği duygu yoğunluğu onu eğlendirebilir, veli ya da öğretmenlerin faydasız gördükleri kitapları okumak isteyen çocuklarda da amaç eğlenmek üzerine olabilir.
Eğlenmek hayatın rutininde olan bir ihtiyaç olduğuna göre kitap ve süreli yayın materyallerinde de bu duygunun tatmin edilmesi gerekir. Kitabı kutsallaştırıp eğlenceli olmaktan çıkartmak büyük hata olur.
4-Merak Ettiğimiz İçin Okumak
Neleri merak ediyoruz, nelere ilgimiz var? Özellikle çocuklarda bu ışıltıyı kaçırmamak gereklidir. Çocuğunuzla beraber yolda yürürken bir örümcek gördünüz, örümceklerle ilgili merak ettiği bir soru sordu. Fırsat bu fırsat, hemen anı değerlendirin.
Hemen internete girip arama motorlarından örümceklerle ilgili istediğiniz bilgilere ulaşın. Okuma biliyorsa kontrolü ona verip size sesli okumasını isteyin, bilmiyorsa onun için okuyun. İlgisi pekişip devam ediyorsa onun yaş grubuna uygun örümceklerle ilgili bir kitap alın.
5-Dinlenmek İçin Okumak
Bazen günün, haftanın bazen de yılların yorgunluğunu atmak için okuruz. Çocuklar için de aynı amaçla kitap seçimlerinde karışık kurgulu, zihin aktivitesini artıracak, çok karakterli, sebep-sonuç ilişkileri arasında yoğun bağlar kurulmasını gerektiren, kurgusal oyunları olan eserler yerine daha yalın anlatım dili olan, huzur veren betimlemelere sahip kitaplar seçilebilir.
6-Popülarite İçin Okumak
“Popülarite için okuma”yı iki farklı açıdan ele alabiliriz: Popüler olan kitapları takip etmek ve popüler olabilmek için o tarz kitapları okumak. Toplum tarafından kabul görüp dillendirilen unsurlar tercih sebebi olacak ise, bunu kitap olarak tercih etmek en masum yol olacaktır.
7-Sosyalleşmek İçin Okumak
Okuma materyallerini öncelikle hayatımızın içine almalıyız. Kitap okuma ve değerlendirme kulüpleri oluşturabiliriz. Aile içerisinde küçük gruplar halinde bunu yapıyor olsanız dahi genele taşımak verimi artırır.
Öğretmenlerden beklentileriniz olabilir elbette ama öncelikle siz başlamalısınız.
8-Tanımak İçin Okumak
Bilmediğimiz bir yere gittiğimizde bölgeyi tanımak için rehber, harita gibi materyalleri okuruz. Gitmeden önce gezi yazılarını okuruz. Topluma mal olmuş şahsiyetleri daha yakından tanımak için biyografilerini okuruz. Yeni aldığımız bir cihazı tanıyabilmek için kullanım kılavuzunu okuruz.
Bütün bunlar da okumanın içerisinde yer alır. Bu okumaları yaparken çocuklarımızı olaya dâhil edip, okuma eylemini beraber gerçekleştirirsek, okuyarak yapabileceklerinin sınırlı olduğunu düşünmezler.
9-Uyum İçin Okumak
Öğretmenler sınıfta, “Kitap okuma saatine başlıyoruz!” dediğinde kitabını çıkarıp, okumaya başlayan çocukların yaptığı tam anlamıyla uyum sağlamak için okumaktır.
Bunun kısıtlı olarak sınıf ortamında değil de aile, arkadaş grupları gibi ortamlarına genellediğinde okuma alışkanlığı üzerinde olumlu etkileri olacaktır.
Bu nedenle okuma alışkanlığının var olduğu toplumlarda yeni yetişen nesillerin okuma alışkanlığının da kolay gelişiyor olması şaşırtıcı değildir. Anne-baba ve kardeşleriyle birlikte kitap okuyan çocuklar, ailenin uyumu içerisinde daha çok lezzet alacaklardır.