24.08.2020 - 13:30 | Son Güncellenme:
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Diren Çelik, özellikle alt ve üst dişlerinde oturma (oklüzyon) bozukluğu olmayan hastalarda kullanımının oldukça iyi sonuç vereceğini belirtti ve çene dolgusu konusunda şunları söyledi:
"Oklüzyon bozukluğu olan hastalar için çözüm ortodontik tedaviyi takiben yapılacak ameliyatlardır. Yüzde diğer bölgelerde kullandığımız hyaluronik asit, çene dolgusu için de en sık kullandığımız malzeme olup yaklaşık bir yıl kalıcılığa sahiptir.Bunun dışında kullanılan diğer materyaller ise , hastaların kendi vücudundan elde edilen yağ hücreleri veya kalsiyum hidroksiapatit benzeri kemiği taklit eden ürünlerdir. Özellikle kalsiyum hidroksiapatit ömür boyu kalıcı olması açısından oldukça avantajlıdır. Yağ enjeksiyonları ise çok değişken olmakla birlikte ortalama iki yıl kalıcılık sağlayabilir."
"Hyaluronik asit ve kalsiyum hidroksiapatit uygulamaları oldukça basit ve kısa sürede uygulanabilir prosedürlerdir. Yağ enjeksiyonları için ise karın, basen vb. bölgelerden yağ alma ihtiyacı olacağından ameliyathane koşulları gerekli olacaktır."
Özellikle tüm çene kemiği deformasyonları veya anomalilerine bağlı olarak ısırma bozukluğu olan hastalarda çene dolgusu görüntü olarak fayda sağlasa dahi ısırma bozukluğunu düzeltmeyeceğini ifade eden Op. Dr. Diren Çelik,
"Bu tür beklentileri olan hastalarımız için cerrahi müdahele gerekli olacaktır. Burun ameliyatları estetik cerrahinin en sık yapılan ameliyatlarıdır. Bu ameliyat sırasında, nefes alma konusunda iyileştirmek amacıyla bir grup kıkırdak çıkarılmaktadır. Bu kıkırdakların bir kısmı greft olarak burun içerisinde kullanılırken diğer kısmı atılmaktadır. Çene ucunda uzatma düşündüğümüz hastalarda bu kıkırdak dokularını çok küçük parçalar haline getirip, istediğimiz şekle soktuktan sonra çene ucuna yerleştirebiliriz. Bu işlem sonucunda ulaşılacak sonuç kalıcı olacaktır." şeklinde konuştu.