14.01.2014 - 12:00 | Son Güncellenme:
Çalışan annelerin yüzde 50’den fazlası, doğum sonrasında 6 ay ücretsiz izin kullanmayı tercih ediyor. Annelerin bir kısmı doğum sonrası verilen yasal izin süresini yetersiz buluyor.
PwC İnsan Kaynakları Danışmanlığı ile Yenibiris.com tarafından "Çalışma Hayatında Annelik" başlıklı araştırma yapıldı. Anket yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmayla kurumlarda çalışan kadınlara doğum öncesinde, gebelik süresinde ve doğum sonrasında ne gibi haklar verildiği, haklarını kullanıp kullanamadıkları, çalışan annelerin kurumlardan beklenti ve öncelikleri gibi sorulara yanıt arandı. Araştırma, 155 kurumda görev yapan 864 kadın katılımcının iki farklı ankete verdikleri cevaplar doğrultusunda yapıldı.
Katılımcıların yüzde 82’sini çocuk sahibi olan veya çocuk bekleyen anneler oluşturdu. Çocuk sahibi olan annelerin yüzde 75’inden fazlasının 6 yaşından küçük çocuğu bulunuyor.
-"Anneler, haftada bir tam günü süt izni olarak kullanmak istiyor"
Araştırma sonucuna göre, kadın çalışanların yüzde 50’den fazlası doğum sonrasında 5-6 ay süreyle ücretsiz izin kullanmayı tercih ediyor. Çalışan annelerin yaklaşık yüzde 15’i yasal olarak belirlenmiş 6 aylık maksimum sürenin yetersiz olduğu ve bebek en azından 1 yaşına gelen kadar ücretsiz izin alınması gerektiğini savunuyor.
Katılımcı kurumlardaki son 5 yıldaki uygulamalar incelendiğinde, ücretsiz izin kullanım süresinin çalışanların beklentileri doğrultusunda şekillenmediği görülüyor. Kurumların yüzde 37’si çalışanlarının genelde ücretsiz izin kullanmadığını belirtiyor.
Çalışan annelerin yaklaşık yüzde 60’ı, doğum sonrası süt iznini her gün 1,5 saat veya hafta içi bir tam gün şeklinde kullanmak istediğini ifade ediyor. Özellikle İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde, süt iznini toplu kullanmayı tercih eden çalışan annelerin sayısı artış gösteriyor.
"Annelerin yüzde 60’ı iş yerinde sıkıntı yaşıyor"
Kadın çalışanların yaklaşık yüzde 40’ı doğum öncesi veya sonrası iş yerinde herhangi bir problemle karşılaşmadığını belirtirken; çalışan annelerin yaklaşık yüzde 60’ı ise "izin kullanımı, annelikle yan yana yürütülmesi zor olan farklı görevlere atanma, doğum sonrası bir alt pozisyonda işe başlatılma" gibi uygulamalar başta olmak üzere, farklı problemlerle karşılaştığını ifade ediyor.
Özellikle katılımcıların yüzde 13’ü, gebelik döneminde ya da doğum sonrası çalışma hayatına dönüldüğünde "iş akdinin feshedildiğini" öne sürüyor.
"Kurumlarda kreş uygulaması oranı yüzde 10’un altında"
Araştırmaya göre, kurumların yalnızca yüzde 16’sı mobilite veya evden çalışma imkanı sunuyor.
Kreş uygulaması ve yarı zamanlı çalışma uygulamalarını sunan kurumların oranı yüzde 10’un altında kalıyor.
Kadınların önemli bir kısmı, hamilelik ve sonrası için kanunun gerektirdiği minimum hakları dahi kullanmada sıkıntı çekebildiklerini belirtiyor.
Serbest metin olarak dile getirilen görüşler incelendiğinde, çalışan annelerin özellikle çocuğun okuldan alınması–bırakılması, hastalık, bakıcının rahatsızlanması gibi durumlarla karşılaşıldığında başta yöneticileri olmak üzere kurumlarından "anlayış" ve "hoşgörü" bekliyor.
Kurumların yaklaşık dörtte biri çocuk yardımı parası veriyor
Katılımcı annelerin yaklaşık yüzde 70’i "Kariyerimde ilerleme adına çocuk sahibi olmayı ikinci planda tutabilirim" ifadesine olumsuz yanıt veriyor. Çocuk sahibi olmayan kadınlar ise aynı soruya, daha olumlu ve kariyer odaklı yanıtlar veriyor.
Yine "Finansal ihtiyaçlardan dolayı çalışmak durumunda olmasaydım, ailemle ve çocuğumla vakit geçirmeyi tercih ederdim" diyen kadın çalışanların oranı da yüzde 70’leri buluyor. Bu sonuçlara göre, ankete katılan kadınların kariyer odaklı olmaktan çok, aile ve çocuk odaklı olmaya yakın durdukları dikkat çekiyor.
Katılımcı kurumların yaklaşık yüzde 70’inde üst düzey yönetici seviyesinde en az 1 kadın çalışan bulunuyor. Diğer bir ifadeyle, kurumların yaklaşık yüzde 30’unda üst düzey yönetici seviyesinde kadın çalışan görev yapmıyor.
Kadın çalışanların toplam çalışanlar içerisindeki oranı yaklaşık yüzde 33’lerde kalıyor. Bu oran, ilk 5 büyükşehirde faaliyet gösteren kurumlarda ve yabancı sermayeli kurumlarda artış gösteriyor.
Son bir yıl içerisinde toplam terfi eden çalışanların içinde kadın çalışanların oranı yüzde 43 olarak belirtiliyor.