Yoğun bir haftadan sonra, hafta sonu programları gerçekleştirilmek üzere harekete geçme zamanı geldi. Eş dost arkadaşlarla yapılan kahvaltı programları, akşam yemeği planları, gün içinde bir yerlerde bir şeyler içerken muhabbet, ayak üstü bir şeyler atıştırma, sinema ve tiyatro, maç izleme, uzun playstation partileri, aile ziyaretleri gibi kadın erkek, erkek erkeğe, aile içi ya da arkadaşlarla yapılan tüm aktiviteler… Hayat dinamik ve hızla değişen bir süreç ve bu süreç içinde bizler oradan oraya savruluyoruz. Bu savrulma sürecinde rahat ettiğiniz, mutlaka hava şartlarına uygun ama her zaman şık, temiz ve stilinizi yansıtan şeyler giymeniz daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi kendinize güveninizi ve dolayısı ile ruh halinizi etkilediğinden girdiğiniz her ortamda iyi hissetmenize sebep olacaktır.
Maalesef hafta sonu rahat giyinme konusunu çok yanlış anlayan büyük bir kitleye sahibiz. Ve bu kitle her geçen gün daha da büyüyor. Fransızcadan dilimize eşofman olarak geçen pamuklu veya sentetik kumaştan yapılan iki parçalı giysi, çok fonksiyonlu olmasının yanı sıra, amacı dışında sınırsızca kullanılmasından ötürü en antipatik kıyafetler listesinin başında yerini alıyor.
Eşofman bir giyim tarzı değildir. Sadece spor aktivitelerinde giyilip sonrasında değiştirilen, kullanım alanı belli giysilerdir. Erkek kadın ya da çocuk lütfen dışarıya eşofman takımı ile çıkmayın. Spora gidip sonrasında bir programa dahil olacaksanız, yanınıza değiştirmek için bir kıyafet alın. Hele seyahate çıkarken eşofman takımı giyen erkekler, n’olur bir Jean ya da kanvas pantolon üzerine gömlek ya da polo yaka t-shirt giyin. Elbette spor ayakkabılarınızı giyin. Spor giyim dediğimiz ama gym veya spor salonu kıyafeti olmayan parçalarla kıyafetlerinizi tamamlayın. Hem şık, hem konforlu hem de yakışıklı hissederek keyfinize bakın, kendinize baktırın. Uzaktan kendinizi nasıl görmek istiyorsanız öyle giyinin.
Kadınların evde giydikleri gri eşofman altlarının ne kadar itici olduğunun konuşulduğu erkek diyaloglarına onlarca defa şahit oldum. Ev giyimi konusuna kadınlar için ayrıca değineceğim ama erkekler evde nasıl ki kadınlardan bazı şeyler bekliyorsanız, kadınların da sizden aynı özeni beklediklerini unutmayın. Siz kadını görüyorsunuz ve tabii o da sizi görüyor! Ev kıyafeti, evde giyilen eşofman altı, ev elbisesi gibi terimleri hayatınızdan çıkartın. Tabii ki evde giyilecek daha rahat kıyafetler tercih edebilirsiniz. Ancak bunlar hala günlük giyim kategorisine girmeli. Pijamalarla ortada gezmeye bir son verin.
Bunları yazıyor olmam ben eşofman giymiyorum demek değil. Veya giymeyin demek hiç değil. Kendi adıma en sevdiğim alışverişlerden biri, spor kıyafetleri satan en sevdiğim markanın mağazasına gidip hem iyi hissettiğim hem de bana yakışan parçaları özenle deneyip, beğendiklerimi satın almak ve günlük yaşamda sık sık severek giymek. Hatta bazen herkes gibi spor çıkışında, ya da boğaz kenarında yürüyüş sonrasında eşofmanla kahve içtiğim de oluyor ama bunu genel giyim tarzı veya günlük yaşam stili olarak benimsemiyorum. Burada ince bir çizgi var ve önemli olan bu çizgiyi görebilmek.
Bir de son dönemlerde dikkatimi çeken tonla para ödenen lokantalara, alışveriş merkezlerine, cafelere ve diğer sosyal alanlara yazın parmak arası terlik ve şortla, kışın eşofman ile giden beyler, SOSYAL HAYAT insanın TOPLUM İÇİNDEKİ yaşama biçimi demektir. Bir toplum içinde yaşamak belli sorumlulukları beraberinde getirir. Toplumsal hayatta, her alanda insanlar giyim kuşamlarıyla kabul görürler. Yabancı insanlarla paylaşılan ortak mekanlarda pijama, şort, terlik, atlet gibi kıyafetler giyilmez. Bunları bizlere çocukken önce evde sonra okulda öğretmişlerdi. Hatırladınız mı?
Zaman değişti, dünya gelişti, bakış açımız genişledi diye maalesef sadece giyim kuşam alanında değil, her anlamda insanlara saygısızlık yapmak ya da toplum kurallarına uymamak normal algılanır oldu. Normalleştirildi. Sizi siz yapan değerlerinizi hatırlayın. Kendinize ve çevrenize saygılı giyinin. Kendine saygılı olan birey karşısındakine de saygılı olur. Yaşınızın, işinizin, konumunuzun farkında olun. Her ne kadar hızla ileriye gideceğine muazzam bir hızla geriliyor olan insani değerlerimizi anımsayın. Hafta içi ya da hafta sonu, akşam veya sabah her nereye gidiyor olursanız olun, evden çıkmadan önce aynaya bakın ve uzaktan nasıl görünüyor olduğunuza bir bakın. Yetişme çağımızda öğretildiği gibi kibar, saygılı, görgülü, alçak gönüllü hanımefendiler ve beyefendiler olalım artık. Tam da olması gerektiği gibi!