Tarih: 14 Ekim 2015...
Yine bir doktor kontrolüydü ve tek değişiklik iki gündür çektiğim bel ağrılarıydı. Odaya girdiğimde yüzümdeki ekşimik surat ifadesiyle doktor bir şeyler çaksa da henüz bana hissettirmemeye çalışıyordu.
-Uzan bakalım şöyle, ağrın mı var?
Evet iki gündür belim ağrıyor, bide sancım başladı hafiften.
-Hmm du bakalım.
- Burcu' cum bebek geliyor seni doğum odasına alalım.. Sen nerdeyse evde doğum yapacakmışsın, nası anlamadın valla helal olsun.
Neeehh doğum mu olucak?
Ne doğumu?
olmaz doğum?
Yani olur doğum,
ama normal doğum,
yani doğum normal dimi?
Hayatım duydun mu geliyomuş Alya.
Bi dakka benim sorucaklarım vardı ama.
Şimdi ben doğurucak mıyım?
Yok soru bu değil başka sorucaklarım vardı,
Yani doğumla ilgili?
Ay ama hazır değilim?
Hazır nası olunuyo?
Ay bi saniye ben öyle gelmedim ki? Kontrol olacak dediler, ay ne diyorum ben.
Çantamı alsınlar,
Hayır onu değil makyaj çantamı alsınlar,
Yani Alyanın çantasını tabi ki alsınlar,
Ama benim makyaj çantamı da alsınlar,
Ay ama yaaa, ya yapamazsam?
Yani yapar mıyım?
Soru hazırlamıştım ben ama doğum için, soru soru..
.......
Derken kendimi doğumhane de buldum ve saat 17:25' i gösterdiğinde kızıma kavuştum...
-Ahh kızımmm annecim benimm
-Ama?
-Ağlamıyo ama?
-Başak Hanım ağlamıyo bişey mi oldu?
Hayır sakin olun birazdan ağlıcak duyucaksınız sesini
-Ağlasın,
-Ay ağlasın lütfeen..
-Kızımmm...
-Annecim,, ses ver..
-Alyaaaaa
Ingaaa, ıngaaa, ıngaaa
------ Sesiyle başımı koyduğum gibi ruhen oradan uzaklaştım adeta...
Bu duygu kime nasıl ne şekilde anlatılır ben bilmiyorum. Bilenin olduğunu da sanmıyorum.
Zaten sırf şu ilk sesi duymak için normal doğum diye çırpındım, dualar ettim. Çok şükür...
Yazılarımı takip eden okurlar bilir doğum sonrası sendromlarımı.
Ne çok şikayet ettim dimi?
Şimdi bir şeyi daha bilin.
Bir bu kadar daha sendrom verin, hepsine itinayla girerim arkadaş.
Su vermeyin, ekmek vermeyin, aş vermeyin.
Suyum da o benim, ekmeğim de o, aşım da...
Duyardım hep, "uyurken özlüyorum seni" derdi anneler evlatlarına. Niye özlensin ki derdim, git odada uyuyo işte, git izle. Ya da ne güzel o uyuyorken git rahatına bak. Otur, yat, uzan, ne biliyim bişiler yap.
Allah Allaaah ne kadar abartıyosunuz!!! Abartmayı ne kadar seven bir milletiz!
Derdim.....
Abartmak mı?
Bi sussana sen!
Ayol uyuyan çocuğu uyandırıcam nerdeyse ben be ne abartması... (Hatta uyandırmış da olabilirim) :)
-Napıyo acaba sağa doğru mu yatıyo sola doğru mu?
-Ay uzun süre sağa doğru yattı, sola çevireyim.
-Üstü açıldı mı acaba, du gidip bakiyim.
-Burnu kapanmış olabilir, bi gidiyim de geliyim sen unutma ne diyeceğini.
-Ay dur kaç saattir uyuyo ayol, bi perdeyi açıyım.
-Ya habire lafın bölünüyo Mehtap kusura bakma da acıkmıştır o bi bakıyım de geliyim ben.
Yaaaaaa Burcu Hanımcım, ana olunca anlarsın dediydiler de inanmazdın...
(Bknz bir önceki yazı) (Bu yazı gizli reklam içeriklidir) :)
Evet ana oldum ve birçok şeyi anladım... Yahu 8 gün kakasının yolunu gözledim, aslında gözledik demek daha doğru olur, tam 8 gün...
Bir kakanın evdeki huzura etkisini farkında mısın sen? Telefondaki sohbetlerimiz değişti yahu.
*Napıyosun Hayatım uyandı mı Alya?
-Uyandı, bakınıyo etrafa gülüyo
*Naptı yaptı mı kaka?
-Yok yaa 4. gün bugün tık yok.
*Hımm.. Tamam yapınca yazarsın.
Yapınca yazarsın mı? Düşün sen artık gerisini sevgili okur :)
Evde ne yüzümüz güldü ne bişey.. Yemeden içmeden kesiliyoduk o derece etkilendik.
(Yok ya o kadar değil, burada mübalağ var çok kasma)
Neyse kaka yani konuya bak. Sana iğrenç gelebilir ama o dönem bizim özlemle, merakla beklediğimiz bir dışkıydı kendisi. Ve geldiğinde çiçekler açtı yüzümüzde, fotolar çekildi, konudan haberdar olan gruplara gönderildi. İlk başta kocaya yollandı.
Şimdi gözünde canlandır lütfen.
İşyerindesin çekim yapıcaksın (Yok eşim dişçi değil, kameraman)
Neyse çekime giriceksin telin ötüyo. Bi bakıyosun eşin bi fotoğraf atmış. Açıyosun. Resimde üzerinde kaka olmak suretiynenn bir adet bebek bezi var. Altındaki yazı şu;
Biz kakamızı yaptık babası...
O ne yaaa... O nası bi mesajdır. Ama karşı tarafa da bak, dur dinle pardon oku.
- Oh ohh Maşallah benim güzel kızım. Aferin sana. Butun kakalar onun olsun ohh.
Yahu napıyosunuz siz, Heeyy? Hişşştt? Sevgili aile neyin kafasındasınız Allooooo?? Bi kendinize gelin yaa..Bi silkeleniin aaaa...
Şimdi geçmiş resimlere bakınca görüyorum, arada kaka fotosu cıkıyo , silmeyi unutmuşuz :)
Yaaa işte böyle...
Evlat böyle bir şey...
Ahhh benim melek kızım.. Rabbimin mucizesi o.
Hayatımın en zor zamanındaki kolum o benim, kanadım o.. En çok da arkadaşım o benim... Çoğu zaman oyuncağım..
......
Biliyor musunuz?
Liseye gittim, büyüdün sen artık dediler (Fakat bana hiç öyle gelmedi)
Üniversiteye gittim, artık kendi ayakların üzerinde durmaya başladın olgunlaşıyorsun dediler Fakat bana hiç öyle gelmedi)
Evlendim, kimliğimi almaya gittiğimde verdikleri bir belgeninyanında aile yazıyordu. Artık ailesin dediler. (Bana hiç öyle gelmedi)
Ve sen geldin KIZIM...
İşte ben gelişinle büyüdüm,
Gelişinle olgunlaştım,
Gelişinle aile olduğumuzu anladım...
Sen geldin ve ben ANNE oldum...
Şükürler olsun ki bu yaşıma kadar heyecanla beklediğim, nasıl olacak acaba dediğim o duyguyu Allah'ın izniyle bana yaşattın sen...
Sen de yaşa kızım..
Hayatın en güzellerini sen yaşa.. Çek al kopar tüm güzel hisleri, duyguları, iyilikleri...
Sen de yaşa kızım...
En iyi biçimde yaşa. Kötülükleri de gör, bil, tanı. Ama senden hep uzak olsunlar.
Sen de yaşa kızım...
Anneliği yaşa... Benim yaşadığım gibi en güzel haliyle yaşa..
Sen de yaşa kızım...
Pembelerle yaşa, biraz maviler kat hayatına... Beyazlarınsa bol olsun.
Siyahların da olacaktır elbet fakat siyahın hepsini katma... Ara ara serp siyahları... Ara Ara....
Bir de o siyahlar seni çok üzmesin olur mu? Çok ağlama sakın... Üzmesin seni sakın hiç kimse, hiçbir şey... Buna asla izin verme...
Sen de yaşa kızım herşeyi en saf , en güzel, en özel haliyle yaşa...
Hapşşşıuu
Çok yaşa...
Hep birlikte...
Ne 1 yaşında mı oldun?
İyi yaşa kızım. Sağlıkla yaşa. Mutlu yaşa, bizimle yaşa..
Bal kızım, Melek kızım, Aşk bahçem, Çiçeğim, Arkadaşım İyi ki de geldin, Hoş geldin..
Seni Çok Seviyorum.
İyi ki doğdun Alya' m.
Twitter @burcu0804murat