27.03.2013 - 15:53 | Son Güncellenme:
Çocuk alerjisi uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, alerjik hastalıkların neden arttığını anlattı: “Alerji; çevremizde gün geçtikçe daha sık gördüğümüz, özellikle çocuklarda geliştiğinde anne-babaları olumsuz etkileyen hastalıklardan biri haline geldi. Şu an için toplumumuzda yaklaşık her beş çocuktan biri alerjik. Her 10 çocuktan biriyse astım tanısıyla tedavi alır. Çocuklarda astım, yüzde 90 alerjik olduğundan kimi zaman aynı hastalık alerjik bronşit olarak da tanımlanır.
Çocuklarda alerjinin ve astımın neden arttığına dair yapılan araştırmalarda ağırlıklı olarak üç konu üzerinde duruluyor;
1-Bağışıklık sisteminin dengesizliği (kısıtlı mikrop teması), 2-Değişen çocuk beslenmesi, 3-Hava kirliliği.
Mikroplar ve alerji
Bağışıklık sistemi iki kanat üzerinden çalışır. Bir kanat alerjiye neden olurken, diğeri mikroplarla savaşmaktan sorumludur.
Köylerde toprakla ve besi hayvanlarıyla iç içe yaşayan çocuklarda alerji çok seyrekken; şehirlerde topraktan, mikroptan uzak, steril ortamlarda yaşayan çocuklarda alerji çok daha fazla gözlenir. Normal yoldan doğan bebekler doğum kanalında mikroplarla temas ederek bağışıklık sistemine normal yönde ilk uyarıyı alır. Sezaryen doğumdaysa steril şekilde dünyaya gelen bebekte bağışıklık sistemi bu ilk uyarıyı almaz ve denge alerji yönünde bozulur. Günümüzde sezaryen doğumların sıklığının artmış olması, alerji sıklığıyla yakından ilişkili. Benzer şekilde annelerin bebeklerine temas eden her şeyi steril etmesi de bu yönde zarar verir.
Beslenme değişti
Günümüzde okul çocuklarının kakaolu ürünleri ve fast food denilen hazır gıdaları çok tüketmesi, midede reflüye yol açar. Reflü de astıma çevirir. Ses kısıklığı, iştahsızlık, ağız kokusu, diş gıcırdatma gibi sessiz bulgularla seyredebilen reflüde, mide asidi akciğerlere kaçarak astımın alevlenmesine neden olur. Reflü astımı, astım da reflüyü tetikler. Bu kısır döngü ancak beslenmenin yeniden düzenlenmesiyle ortadan kalkar.
Bu hazır gıdalar yerine anti-oksidan, vitamin ve mineral bakımından zengin taze meyve-sebzenin beslenmeye eklenmesi gerekir. A vitamini ve flavonoid içeren elma, havuç, muz; C vitamini içeren narenciyeler; E vitamini içeren kuruyemiş ve yeşil yapraklı sebzeler, selenyum içeren tavuk, kırmızı et, yumurta gibi gıdaların mümkün olduğunca kimyasaldan uzak, organik olarak tüketilmesi, en ideal beslenme şekli olur.
Kış aylarında bağışıklık sistemini destekleyecek D vitamininin dışarıdan takviye edilmesi ve omega-3 yönünden zengin balık ve balık yağı tüketilmesinin de alerjik astım bronşitten koruyucu etkileri var. Ayrıca çocukların yatmadan önceki iki saat içinde yemekten ve sütten uzak tutulması da önemli bir yaklaşım.
Ev içi ve ev dışı hava kirliliği
Trafiğin yoğun olduğu bölgelere yakın yaşayan çocuklarda ve erişkinlerde alerjik astım daha fazla görülür. Egzoz dumanındaki partiküllerin alerjik hassasiyete yol açtığı kanıtlandı. Günümüzde şehirde yaşamının artması, alerjik hastalıkları da çoğaltır.
Alerjik astımı olan çocukların ve erişkinlerin büyük bir çoğunluğunda ev tozu akar alerjisine de rastlanır. Evlerde ve çocuk bakımı yapılan kreşle anaokullarında kullanılan halılar, içi doldurulmuş oyuncaklar, insan deri döküntüleriyle beslenen akarlar için uygun yaşam alanıdır. Son yıllarda çocukların sosyal gelişimi ve eğitimi açısından çok daha erkene çekilen kreş, oyun grubu katılım yaşı, ev tozu akarlarıyla teması artırır. Süregelen temas, genetik yatkınlığı olan çocuklarda; bir bardağın taşması gibi bir süre sonra alerjik hastalık belirtilerini beraberinde getirir.”
ALERJi-ASTIM GELiŞiMiNi AZALTMAK iÇiN ÖNERiLER
1-Normal doğum tercih edilmeli, çocukların toprakla ve doğayla teması sağlanmalı,
2-Çocuklar trafikten uzak, açık havadaki oyun alanlarında fiziksel aktiviteye yönlendirilmeli,
3-Bebekler en az altı ay anne sütüyle beslenmeli,
4-Kakao ve çikolatadan kaçınılmalı,
5-Kızartma ve fast food yerine evde hazırlanmış, köfte-ekmek, ayran, fırın patates gibi mönü seçenekleri üretilmeli,
6-Paketli gıdalardan kaçınılmalı, bol taze meyve ve sebze tüketilmeli,
7-Evlerin hava alması sağlanmalı ve küf oluşumu engellenmeli,
8-Ev içinde sigara içilmemeli,
9-Ailesinde alerjik hastalık olan çocukların evinde halı bulundurulmamalı,
10-Gece yatmadan önceki iki saat içinde su dışında bir şey yenip içilmemeli.