02.08.2023 - 11:50 | Son Güncellenme:
Araştırma kapsamında günde iki porsiyon çileğe eşdeğer miktarda çilek yiyen 35 sağlıklı katılımcının vücut fonksiyonları takip edildi. Araştırmacılar, çilek tüketiminin antioksidan kapasiteyi önemli ölçüde artırdığını, kan basıncını önemli ölçüde düşürdüğünü ve bilişsel işlem hızını geliştirdiğini keşfetti.
Amerikan Beslenme Derneği'nin (ASN) yıllık konferansı NUTRITION 2023'te sunulan bir klinik çalışmada, çilekler günlük tüketildiğinde daha iyi bilişsel işlev, daha düşük kan basıncı ve daha fazla antioksidan kapasite ile ilişkilendirildi.
BEL ÇEVRESİ DE İNCELDİ
Araştırmaya katılan 35 sağlıklı erkek ve kadının yaşları 66 ila 78 arasında değişiyordu. Her katılımcı, sekiz hafta boyunca, iki haftaya eşit bir kontrol tozu veya 26 gram dondurularak kurutulmuş çilek tozu aldı. Her gün bir porsiyon çilek tüketmek bilişsel işlem hızını %5,2, sistolik kan basıncını %3,6 ve toplam antioksidan kapasitesini %10,2 artırdı. Araştırma süresince katılımcıların bel çevresi de %1,1 küçüldü.
Baş araştırmacı Shirin Hooshmand araştırmayla ilgili, "Bu çalışma, çilek tüketmenin bilişsel işlevi destekleyebileceğini ve hipertansiyon gibi kardiyovasküler risk faktörlerini iyileştirebileceğini gösteriyor" dedi.
ÇİLEĞİN BİLİNEN FAYDALARI
Çilek, günlük C vitamini ihtiyacımızın %100'ünü karşılamanın yanı sıra folat, potasyum, lif, fitosteroller ve polifenoller gibi kalp sağlığına uygun elementlere sahiptir.
Bir Eyalet Üniversitesi'nde yapılan araştırma, çileğin kardiyovasküler, metabolik ve zihinsel sağlık için faydalı olduğunu gösteren önceki çalışmaları da inceleyerek, çilek tüketiminin kan basıncının düşürülmesi ve toplam ve LDL kolesterol (TC) dahil olmak üzere bazı kardiyovasküler hastalık risk faktörlerindeki olumsuz etkilerinin azalmasıyla ilişkilendiriyor.
ALZHEİMER İLE BAĞLANTILI
Çilek alımı ile beyin sağlığı arasındaki ilişki ise, klinik ve popülasyona dayalı araştırmalarda da kapsamlı bir şekilde araştırıldı. 2022'de yapılan araştırmada, esas olarak çileklerde bulunan bir biyokimyasal olan 'pelargonidin’in daha düşük Alzheimer hastalığı insidansıyla bağlantılı olduğu görüldü.