Hayatımızın her alanını artık tamamen saran sosyal ağlar, işte, evde, arabada, yemekte, tatilde her an ve heryerde yanıbaşımızda. Yapılan çalışmalar, yemek yerken masanın üzerinde duran telefonun dahi strese sebep olduğunu ve beyne gönderilen sinyaller ile tat alma duyusunda bozulmaya yol açtığını belirtiliyor ki günümüzde insanların sınırlı zaman dilimleri içerisinde telefon ve sosyal ağlardan uzak kaldığını düşünürsek yeme davranışı üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu söylemek çok zor olmayacaktır.
12-19 yaş aralığındaki 248 genç kız üzerinde yapılan bir çalışma; genç kızların dengesiz ve düzensiz beslenme alışkanlıkları ile anoreksiya eğilimlerinin facebook kullanma süreleriyle doğru orantılı olduğunu ortaya koydu. Sosyal medya üzerinden dayatılan yaşam biçimlerinin özellikle ergenlik döneminde baskı oluşturarak bu dönemdeki gençlerin sağlığı ile oynayabileceği yadsınamaz bir gerçek. İngiltere'deki istatistiklere göre son 3 yılda anoreksiya nedeniyle yardım isteyen gençlerin sayısı yüzde 110 arttı ve bunun en büyük nedeni sosyal medya kullanımı olarak görülüyor. Gerçek dışı algı yaratımı ve özendirilme eğilimi ile özellikle kız çocuklarında maalesef bu baskı daha yüksek oranda hissediliyor. Bu dönemde anne babaların uzmanlar ile birlikte sağlıklı yeme davranışı geliştirilmesi ve korunması konusunda yardım almaları veya çocuklarını doğru kaynaklara yönlendirmeleri oldukça önemli.
Hartman Grup araştırmacılarının işaret etttiği sonuçlara göre ise; birçok besinin tüketimi konusunda yapılan tercih öğünden yaklaşık 2 saat önce sosyal medya üzerinden takip edilen sayfalara göre yapılıyor. 2016 yılında yapılan başka bir çalışma ise; sosyal medya görsellerinin kullanıcılarda aç olmasa dahi birşeyler atıştırma isteği oluşturduğu yönünde.Özellikle iştah kontrolünde zorlanan kişilerin takip ettiği veya beğendiği sayfalar konusunda daha dikkatli olmasında fayda var.
Öğünleri oluştururken ve yaptığımız seçimlerde ise yine sosyal ağların etkisi büyük. Örneğin akşam ne yenileceğine karar vermek için en sık kullanılan kaynak %25 kullanım oranı ile blogger web siteleri iken bunu takip eden ağlar şu şekilde sıralanıyor; %20 pinterest, %18 doktor ve diyetisyen sayfaları. Bu nedenle örnek poziyondaki kişilerin seçim ve öneriler konusunda daha dikkatli davranması ve kişilerin güven sağladığı kişileri takip etmesi oldukça önemli.
Sosyal ağlardan geri kalmadan doğru beslenmek ve kilonuzu kontrol altında tutabilmek istiyorsanız uzun saatler bilgisayar ve telefon başında oturmak yerine hem iskelet sağlığına, hem ruh sağlığına hem de vücudun hormal dengesini sağlayacak fizyolojik süreçlere daha sağlam bir zemin hazırlamak üzere fiziksel aktivite düzeyinizi arttırabilir ya da gün içerisinde size su içmenizi ya da yürümenizi hatırlatan uygulamalardan yararlanabilirsiniz. Ne olursa olsun kilo vermek ya da sağlığınızı korumak adına profesyonel olmayan kişilerden aldığınız tavsiye ya da örnekleri bir uzmana danışmadan uzun vadeli uygulamaya çalışmayın.