Selülit bayanlarda özellikle bacak ve kalça bölgesinde bulunan küçük damarlardaki dolaşımın yavaşlaması ve damar dışında yağ hücrelerinin arasına sıvı sızması ile oluşur. Metabolizma yanıt olarak sıvıların etrafını kapsüllerle ve bağ dokusu ile çevreler. Sonuç olarak cildin düzgün ve pürüzsüz görünümü kaybolur ve portakal kabuğuna benzer bir görüntü oluşur. Beslenme bozukluğu olan ya da fiziksel aktivite düzeyi yeterli olmayan kişilerde daha sık görülür. İlk hedef ideal kilo aralığına inmek ve fiziksel aktiviye düzeyini arttırmaktır fakat bazı besinler bu konu da yardımcınız olabilir.
Selülit problemi ile baş etmeye çalışıyorsanız;
Taze limon suyu: limon C vitamininden en zengin kaynaklar arasındadır ve içeriğinde yüksek miktarda bulunan vitamin C; kolojen yapımını arttırarak cildin elastikiyetini tekrar kazanmasına ve yenilenmesine yardım olur. Bu nedenle salata ve çorbalarla birlikte ya da suyunuza ila ve ederek gün içerisinde sıklıkla tercih edebilirsiniz.
Yumurta: Lesitinin başlıca kaynağıdır ve selülit ile verdiğiniz mücadelede eğer herhsngi bir sağlık sorununuz yoksa yağ kullanmadan pişirebilir ya da haşlayarak her gün dahi tüketebilirsiniz.
Kuşkonmaz: Antioksidan kapasitesi oldukça yüksek bir besindir. Her ne kadar bizim mutfaklarımızda alışık olmadığımız bir lezzet olsa da lif, fitokimyasallar ve mineraller açısından oldukça zengindir ve selülit oluşumunu engeller. Günlük olarak öğünlerin yanında fırında veya ızgara olarak tercih edebilirsiniz.
Biberiye: Kan dolaşımını hızlandırarak selülit oluşumunun önüne geçer. 1-2 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış biberiyeyi 1 bardak kaynar suyla ağzını kapatarak cam bir bardak içerisinde 10 dakika kadar demleyip herhangi bir sağlık probleminiz yoksa gün içerisinde 2 bardak şeklinde tüketebilirsiniz. Ayrıca yapılan araştırmalar selülit oluşumunu azaltmada antioksidan öğeler olan A, C vitaminleri ve çinkonun etkili olduğunu göstermektedir.
Ananas: İçeriğinde bulunan bromelin enziminin protein ayrıştırıcı ve sindirimine yardımcı bir enzimdir. Kükürtlü bileşikleri de içeren bromelin enzimi sadece protein sindirimine yardımcı olmakla kalmaz, şişkinliğin ve ödemin atılmasına da katkıda bulunur. Böylece selülit oluşumunu engellemeye yardımcıdır. Günlük olarak 1-2 dilim kadar ara öğünlerde veya kahvaltıda tüketilebilir.
Keten tohumu: Östrojen salınımını normalize ederken doku oluşumuna katkı sağlayarak cildi kuvvetlendirir ve selülilt oluşum riskini azaltır. Taze çekilmiş olarak bol su eşliğinde kullanılmalı ve günlük 2 silme çorba kaşığı miktarının üzerine çıkılmamalıdır. İlaçlarla etkileşebildiğinden birlikte kullanılmamalıdır. Gebelik döneminde ve çocukluk döneminde kullanılmamalıdır.
Mücadelede başarıyı arttırmak içinse;
1. Günlük olarak ağırlığınızın kg'ı başına 30 ml su içmeye çalışın. Örneğin; 60 kg ağırlığına sahipseniz günlük; 60*30=1800 ml su içmeniz gerekir.
2. Günlük orta düzey kafein alımı; 300 mg’ı geçmemelidir. Yani 2 fincan şekersiz türk kahvesi ve 2 kupa şekersiz çay içtiğimizde bu miktarı aşmaz.
3. Sakatatlar vücuttaki bağ dokuyu bozarak selülit problemini tetikler. Uzak durmaya çalışın.
4. Hayvansal ve bitkisel protein kaynaklarını dengeli ve ölçülü tüketmeye çalışın. Örneğin; haftada 2 kez kırmızı et tüketiyorsanız, 2 kez balık ve 2-3 kez kurubaklagillere ağırlık vermeye çalışın.
5. Hayvansal gıda içeren hiçbir yemeğe ekstra yağ ilave etmeyin.
6. Şekerli ve gazlı içecek tüketimine son verin.
7. Tuzlukları masadan kaldırın ve yerine baharatlardan yararlanın.
8. Haftalık 150 dakika egzersiz yapmayı ihmal etmeyin.
MELİS TORLUOĞLU
BESLENME VE DİYET UZMANI
ACIBADEM ETİLER TIP MERKEZİ