Şeker bağışıklık sistemini düşürüyor
Günlük aktivitelere devam edebilmek ve sağlığı korumak adına kişilerin aldıkları enerjinin bir kısmının karbonhidratlardan gelmesi gerektiği üzerinde durulur fakat karbonhidrat kaynaklarının da basit ve kompleks karbonhidrat kaynakları olarak ayrılması ve doğru seçimler, kişinin yaşam kalitesini yükseltmek adına büyük önem taşır. Vücudun işleyişinde ihtiyaç duyduğu karbonhidrat kaynakları; meyve, tahıl grubu gıdalar ve kurubaklagillerin yapısında yeterli miktarda bulunur ve bu sayede rafine edilmiş ve işlenmiş şeker tüketimine gerek kalmaz.
Günümüzde yaşam döngüsünün temposunun artması ve hazır gıdaya olan eğilim ne yazık ki vücuda giren rafine şeker miktarını da arttırıyor. Kek, pasta, şekerleme, şekerli içecekler, makarna, pilav, beyaz ekmek gibi basit şeker ve boş enerji kaynaklarını sıklıkla tüketen bireylerde 4-6 saat aralığında vücudun bağışıklığından sorumlu akyuvar hücreleri tarafından kullanılabilen vitamin C oranı %50 oranında düşüyor. Akyuvar hücrelerinin bakteri ve virüsleri etkisiz hale getirebilmesi için ise vücutta bulunan vitamin C miktarının oldukça önemli bir yere sahip olduğu düşünülürse şeker tüketiminin ve kan şekerinin yüksek olduğu durumlarda akyuvar hücreleri vücuda giren bakteri ve virüslerin sadece %75'ini etkisiz hale getirebiliyor.
Warvick Medical School da yapılan bir araştırmaya göre; yüksek kan şekeri seviyeleri bakteri ve virüsleri tanıyan özel reseptörlerin hassasiyetini azaltıyor. Yükselen şeker seviyeleri bağışıklık sisteminde rol oynayan reseptörleri bloke ederek vücudu bakteriyal enfeksiyonlara açık hale getiriyor.
Çağımızın en sık rastlanan hastalıklarından biri olan kanser direk olarak bağışıklık sisteminin düşmesiyle de ilişkilendirilebilirken; kanserli hücrelerin, sağlıklı hücreninkinden farklı olarak; 3-5 kat daha fazla şeker kullandığı ele alınırsa basit şeker, kanser hücresi için bir yakıt halini alıyor.
Ne yapmalıyız?
Dünya Sağlık Örgütü günlük alınan enerjinin maksimum %5 lik bir miktarının basit şekerden oluşabileceğini, bu miktarın üzerindeki tüketimlerde sağlık problemlerinin başlayabileceğini vurgulamaktadır. Yetişkin bir bireyin günlük olarak ortalama 30 gr kadar basit şeker tüketiminin üzerine çıkmaması gerekir. Türkiye’de genellikle günde 15-20 tatlı kaşığı yani önerilen miktarın 2 katından daha fazlası tüketilmektedir. Bu, yılda 250 bardak şeker alımı anlamına gelir ve bütün bu şekerlerin günde fazladan 500 kalori alımı olduğu görülmektedir.
Şeker tüketiminin sınırlandırılması konusunda öncelikle ambalajlı ürünlerin içeriklerinin doğru bir şekilde okunması büyük öneme sahiptir. Şekerin fruktoz, laktoz, sükroz, maltoz, glukoz ve dekstroz gibi değişik formları bulunur ve bu ifadelerin bulunduğu ürünlerde miktarlar mutlaka kontrol edilmelidir.
Günlük olarak vücudun ihiyacını karşılayacak şekeri; tam buğday ürünleri, kurubaklagiller, tazeve kuru meyveler, bal, pekmez, yoğurt ve sütten karşılamak vücut için en faydalı çözüm olacaktır.
MELİS TORLUOĞLU
BESLENME VE DİYET UZMANI
ACIBADEM ETİLER TIP MERKEZİ