Sağlıksız bağırsaklar kilo aldırıyor

Sağlıksız bağırsaklar kilo kilo aldırıyor

Bağırsak sindirim sisteminin en önemli organlarından birtanesidir. Mide ve anüs arasında yer alan bu yapı ince ve kalın bağırsak olmak üzere iki kısma ayrılır. İnce bağırsaklar besinlerin emiliminden sorumluyken kalınbağırsak sindirim atıklarının boşaltılmasını sağlar. Barsakların tam anlamıyla çalışmasını ve verimli olabilmesini ise vücuda yararlı bazı baktetiler sağlarken ağırlıkları 1,5 kg olan ve artık ikincil bir organ olarak adlandırılan ve miktobiyota adı verilen bu bakteriler son yıllardaki araştırmaların merkezi olmuştur. Obezitenin altında yatan ana neden, protein, yağ ve karbonhidrat tüketimleri arasındaki dengesizlik veya aşırı enerji alımına bağlansa da günümüzde insan vücudundaki mikroorganizmaların sayısı ve niteliğinde görülen dengesizlik, kilo verememe ve kontrolsüz kilo alma gibi sorunların kaynağında yatan temel faktörlerden biri olarak gösteriliyor.

Haberin Devamı

Bağırsak florasının görevleri

İnsan vücudunda 100 trilyon hücre bulunduğu tahmin ediliyor. Bunun 10 katı kadar da yararlı bakterinin varlığı ileri sürülüyor. Bağırsağın içeriğinde bulunan bakteriler; bebeğin dünyaya gelişinin üçüncü gününden itibaren oluşmaya başlıyor. Mide ve ince bağırsaklar tarafından sindirilemeyen besinlerin sindirimine yardım eden, bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını sağlayan, metabolizma hızını hatta vücudun şeker ve yağ yakma kabiliyetini etkileyen, B ve K vitaminlerinin yapımını sağlayan, hastalık yapabilecek bakterilerin yerleşmesine mani olan bir organ olarak görev yapıyor.

Sağlıklı florayı olumsuz etkileyen faktörler

Modern hayatın getirdiği yeme içme alışkanlıkları ve özellikle 1950’lerden itibaren yoğun bir şekilde kullanılan antibiyotik ilaçlar nedeniyle bağırsak florası bozuluyor ve insanlar hızla kilo almaya başlıyor. Kızarmış ürünler, sakatatlar, kalitesiz ve yanmış yağlar, şekerli gıdalar, yüsek miktarda kırmızı et tüketimi, tuzlu gıdalar, posadan fakir beslenme sağlıklı bağırsak florasını 24 saat içinde tam tersi bir tabloya çevirebiliyor ve barsaklardaki yararlı bakteri sayısını sıfırlayabiliyor. Sağlıklı beslenerek ve spor yaparak 24 saat içerisinde barsakları eski sağlıklı yapısına döndürmek ise yine sizin elinizde.

Haberin Devamı

Sağlıksız flora iştahı artırıyor

Yapılan deneysel çalışmalarca; barsak problemleri yaşayan bireylerde sağlıklı barsak bakterilerinin artışınına yönelik verilen destek ürünlerin doygunluk hormonunndaki artış ve açlık hormanlarındaki düşüş ile doğrudan ilişkili olduğuna işaret edilmiştir. Hem kilolu hem de ideal kilo aralığına sahip bireylerde barsaklardaki yararlı bakterilerin artışına yönelik çalışmalar açlık ve tokluk şekeri, insülini ve doygunluğu iyileştirmeye yardımcı olmuştur.

Kilolu bireylerin bağırsak florası farklı

Yapılan çalışmalara göre; kilolu bireylerin bağırsaklarında bulunan bakteriler, ideal kiloya sahip bireylere göre sindirilen besinlerden daha fazla faydalanıyor. Bir örnekle açıklamak gerekirse; aynı besinlerle, aynı kalori değerine sahip oluşturulan bir öğünde; ideal kiloya sahip ve bağırsak florası sağlıklı birey 500 kalori kadar enerji alıyorsa; fazla kilolu bireylerde enerji alımı aynı besinleri tüketmesine rağmen 750 kalori oluyor. Yani bozulmuş bağırsak florası günlük 150 kalori ekstra enerji sağlarken; bunun sonucunda yılda 7-8 kg lık ağırlık artışını tetikleyebiliyor.

Haberin Devamı

Doğum şekli çocuğun obez olmasını etkiliyor

Amerikan Kalp Birliği'nin 2016 bilimsel toplantısında sonuçları açıklanan bir çalışmaya göre; sezaryen doğumla dünyaya gelen çocukların normal doğumlulara kıyasla obez olma riskinin %40 daha fazla olduğu ileri sürülüyor. Araştırmacılara göre sezaryen ve normal doğum arasında bu farkı yaratan en önemli etkenin normal doğumla dünyaya gelen çocukların annenin doğum kanalında bulunan yararlı mikroorganizmalara maruziyeti olarak açıklanıyor. Bu maruziyetin çocuğun hem bağışıklık sistemini desteklediği hem de metabolizma hızını artırdığı düşünülüyor.

Ne yapmalıyım?

Sağlıklı bir bağırsak florasına sahip olmak adına;

-Prebiyotikler adı verilen ve barsaklardaki yararlı bakterileri beslemeye yardımcı kaynaklara beslenmenizde sıklıkla yer verin. Prebiyotiklerin besinsel kaynakları; pırasa, soğan, sarımsak, kuşkonmaz, yer elması, enginar, kurubaklagiller, muzdur.

-Probiyotik adını verdiğimiz yararlı bakterileri taşıyan tabletleri sıklıkla tercih edebilirsiniz. Fakat eczaneden probiyotik satın alırken mide asidi ve safraya karşı dayanlıklı olup olmadığı sorgulanmalıdır. Takviye olarak alınan probiyotiğin işe yaraması için barsaklara kadar herhangi bir biyokimyasal olaya maruz kalmadan ulaşması gerekir. Probiyotiklerin yararlı olabilmesi için her gün düzenli olarak kullanılması önerilir. Bağışıklık sistemini sarsan herhangi bir hastalığınız varsa uzmana danışmadan probiyotik takviye kullanmamalısınız.

-Son dönemdeki çalışmalar; mutfaklarımızın en bilinen probiyotik kaynaklarından biri olan yoğurdun zayıf probiyotik etki gösterdiğini savunmaktadır ve eğer evde mayalanıyorsa mutlaka probiyotik ilaveli mayalanması gerektiğine dikkat çekilmiştir.

-Düzenli olarak kefir tüketimi barsak sağlığını korumaya ve tedavi etmeye yardımcı adımlardan birtanesidir.

-Şeker, tuz, sakatat, kızartma gibi sindirim sistemine zarar veren gıdalardan kaçınmalısınız.

-Günlük posa ihtiyacı 20-30 gr.'dır. Bunu için günlük ortalama 5 porsiyon sebze ve meyve (örneğin; 2 porsiyon meyve; 3 porsiyon sebze gibi); 6 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 10 adet badem, 8 yemek kaşığı kurubaklagil yemeği ve 1 kase ezogelin çorbası iyi bir örnek oluşturabilir.

-Yetişkin bir birey ağırlığı başına 30-40 ml su tüketmelidir. 70 kg lık yetişkin bir birey için hesap yapmamız gerekirse; 70*30=2100 ml;70*40=2800ml yani 70 kg lık bir birey günlük 2,1-2,8 lt arasında su tüketmelidir.

-Düzenli egzersi yapmak vücuttaki toksiklerin uzaklaştırılmasına yardımcı olacağından haftalık 150 dakika egzersiz davranış biçimi haline getirilmelidir.

MELİS TORLUOĞLU

BESLENME VE DİYET UZMANI

ACIBADEM ETİLER TIP MERKEZİ