1)Kalsiyum, fosfor, potasyum, riboflavin, iyot, çinko ve vitamin B12, A ve E den oldukça zengin bir kaynaktır.
2)Uzun süren açlık saatleri boyunca içeriğindeki B vitaminleri ile birlikte sinir sisteminin onarılmasına yardımcı olur.
3)Kalsiyum ve karbonhidrat içeriği ile birlikte kasların daha aktif çalışmasını sağlar ve gün içerisinde yorgunluk ve halsizlik gibi semptomların ekarte edilmesine yardımcı olur.
4)Viyana Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre, günde 3 porsiyon yoğurt, hastalık ve enfeksiyonla savaşmada rol oynayan ‘T hücreleri’ni daha güçlü ve aktif hale getiriyor ve bu sayede bağışıklığı güçlendiriyor.
5)Washington Üniversitesi’nde açlık, tokluk ve sonraki öğünde tüketilen kalori miktarıyla ilgili yürütülen bir çalışmada bireylere; yoğurt, şeftali aromalı içecek ve şeftali suyu, ara öğün olarak verildiğinde yoğurt tüketenlerde diğerlerine oranla daha yüksek tokluk geliştiği görülmüştür. Protein kalitesi yüksek olduğundan uzun süre tok kalmanıza yardımcı olacaktır.
6)Yürütülen çalışmalar; süt ve süt ürünleri tüketen bireylerde, hiç tüketmeyenlere oranla kan basıncı yükselme riskinin %50 daha az olduğunu vurguluyor.
7)Yoğurdun içeriğinde bulunan bifidobacter, lactobacillus acidophilus, lactobacillus bulgaricus gibi bakteriler bağırsak florasını destekler ve sindirim sistemine yardımcı olur. Hazımsızlık, şişkinlik, kabızlık, mide yanması, ödem gibi sindirim sistemi kaynaklı rahatsızlıkların engellenmesinde rol alır.
8)Ramazan boyunca öğünlerde hızlı yükselme eğilimi gösteren insülin karın bölgesinde yağlanma eğilimi gösterirken; yoğurt tüketen bireylerin karın bölgelerinden yüzde 81 daha fazla yağ yaktıkları ortaya çıktı. Yoğurttan alınan kalsiyum, karın çevresi yağların yakılmasına yardımcı oluyor.
9)Fosfor yönünden de zengindir ve hücrelerde enerji üretimine yardımcı olur. Vücutta hücre yenilenmesinde ve çoğalmasında etkili olan DNA ve RNA’nın temel parçalarındandır.